Haberlerin insanoğlunun yaşamında önemli bir yeri olduğu gerçeği herkesçe kabul edilir…
Geçmişte de televizyonların hayatımıza girmediği dönemlerde gazeteler okurduk. Çocukların ellerinde ‘’yazıyor’’ çağrışlarıyla satılan gazeteler gözümüz kulağımızdı…
O yılların gazetelerini insanlar zevkle okurdu. Dünyadan haberleri takip eder hiçbir haberde karamsarlığa düşmezdi. Çünkü o zamanın basını okurlarının gözünde güvenilirdi…
Sonra insanoğlunun yaşamına televizyonlar girdi. Tek kanallı dönemlerde de yine haber dinleme alışkanlığımız çok revaçta idi. İşte böyle bir dünya da zaman su gibi akıp geçti ve özel kanallar hayatımıza girdi. Artık haberleri dinleme imkanlarımız hayli artmıştı. Her
şeyden anında haberimiz oluyor bu da yetmiyor canlı yayınlarla an be an her şeyi görüp duyuyoruz…
Ancak nedense kanalların artması habercilik dalında pekte cazip görünmüyordu. Birinin kara dediğine diğeri ak deyince bizler de tuhaflaşıyoruz. Neredeyse haberler olduğu gibi değil bazılarının hoşuna gidecek şekilde oluyormuş gibi anlaşılıyor…
Ve bendeniz de bir gazeteci olarak artık haberleri dinlememe kararı aldım. Sadece alt yazılarda okuyorum haberleri. Ve bundan da mutluyum…
Hani bazen dertleniriz, ‘’ahh nerede o günler!’’ diye ya, bende onu şu şekilde söylüyorum..’’ Ahhh nerede o güzelim eskilerin haberleri…’’