DÜNYA DÖNDÜKÇE
GAZİANTEP’İN İKİ
ÖNEMLİ KONUSU
Aslında her konum başlı başına geniş kapsamlı ele alınıp yazılacak konu ama zaman darlığından ikisini bir arada değerlendirelim dedik.
Malumunuz Gaziantep, denilince her kesin aklına Güneydoğunun Paris’i marka şehir mega kent gelir. Geçmişte Gaziantep, lahmacun,kebap ve baklavasıyla gündeme gelirken bugün buram buram tarih ve turizm kokan bir kent haline geldi.
Elbette bu şehir bu önemli noktaya kolay gelmedi. Çok zahmetler çekildi, emekler verildi ve bu şekilde bugünlere gelindi. Ve, her şeye rağmen Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in de çabalarını göz ardı etmeyelim. İşte bu memleket böyle iken son birkaç gündür meydana gelen cinayet olayları bu güzelliklere gölge düşürmeye
başladı. Bir kez daha tekrarlayıp devam edelim. Bir şeyi yapmak zor ama yıkmak kolaydır.
Mutlaka ki, her vatandaşın başına polis koyamayız. Ama polisiye tedbirler ile vatandaşları suç işlemekten caydırabiliriz. Mayıs ayındayız. Turizm mevsimine başladık. Yerli ve yabancı turistler memlekete gelmeye başlayacaklar. Ama hangi turist sık sık cinayet işlenen bir kente gelmek ister? Bu nedenle kentimizin bu olumsuz tablosunu yok etmek için sayın Fatma Şahin ve sayın Vali Davut Gül, hemen harekete geçip yapılacak çalışmalarla bu kötü imajımızı temize çıkartmalıdırlar.
Gelelim ikinci konuya. Dün bir arkadaşı görmeye gittim. İşyerinde yoktu. Ayrılmış çalışmak için yurt dışına gidecekmiş. En büyük hayali de para kazanıp ev almakmış. Hayaline kavuşur inşallah dedim. Ancak başıboş bırakılmış emlak sektöründe ev sahibi olabilmek artık hayal. Kim nasıl ve ne şekilde fiyatları uçuruyor bilemem ama artık maaşla geçinen insanların ev sahibi olabilmeleri kaf dağının ardındaki güzelliklere dönüştü. İki yıl önce 380 bin lira olan bir daire bugün 900 bin ila 1
milyon TL. arasın da olmuş. Peki bu rakamlar buraya nasıl geldi? Hepsi insanların kendi kafalarından uydurdukları rakamlar. Ve sonrasında diğerlerinin de buna uyup fiyatları arttırmasıdır. Hoş bir şey değil ama elimizden de bir şey gelmiyor. Tek bilinen gerçek şu. Ülkemizde ev sahibi olabilmek başka baharlara kaldı…
Süleyman BADEMOĞLU