DÜNYA DÖNDÜKÇE
GURUR VE
KİBİR
İnsanoğlu yaradılış itibariyle etten kemikten ibarettir. Yani sadedir, kendi halinde yaşantısını sürdürmekle görevlendirilmiştir.
Ancak, nedense sade olması gerektiğini ve yaşantısını da aynı sadelik çizgisinde sürdürmesi gereken insanoğlu bazen rotayı şaşırıyor ve kendini çok üstün gözle görme gafletine düşüyor. Yani şeytanın de kışkırtmasıyla kibir illetine kapılıyor. Elbette bu durum onun açısından hoş olmasa da o bir kere gaflet rüzgarına kapılmış oluyor.
Meseleye devam edeceğiz ancak biraz gurur olayına bakalım. GURUR; insanların yaptıkları güzel şeylerden dolayı övünme ve övünç duymalarıdır. Toplum yararına faydalı hizmetler yapanların, insanlığa hayırları dokunanların elbette gurur
duymaları haklarıdır. Bu güzel işlerden dolayı gurur duysunlar ki, bu yöndeki hizmetlerini daha da arttırsınlar. Çünkü böyle insanların faydalı hizmetlerine toplum olarak ihtiyacımız var.
Gelelim tekrar kibir işine. Kibirlenmek birazda şeytani bir iştir. Şeytan bazı insanların aklına girerek onları hiç sevilmeyen bir huy olan kibirlenmeye sürükler. Pire kadar insanlığa faydası olmayanlar, ne oldum havasına kapılanlar beyhude bir kibir havasına girerek bir anda sevilmeyen bir insan olup çıkarlar.
Maalesef günümüzde hiç yere kibir havasına girerek hem gülünç duruma düşenler hem de sevilmeyenler ile dolu. Kişilik olarak hiçbir değerleri olmayanların neden kibirlendiklerini anlamak mümkün olmuyor.
İnsanoğluna yakışan en güzel yaşam tarzı güzel hizmetler yaparak övünmeli, mütevazi ve hoşgörülü olarak da sevilmelidir.
SÜLEYMAN BADEMOĞLU