deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ bahis siteleri siyahbet giriş blossomtips.com deneme bonusu veren siteler casino siteleri

Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
SÜLEYMAN BADEMOĞLU
Köşe Yazarı
SÜLEYMAN BADEMOĞLU
 

AHMET UZER’E NE YAZSAM ?

Cumartesi günü duyduğum haber ve de izlediğim video ile şok oldum. Öylesine bir şaşkınlık içine girdim ki beynim alt üst oldu… Siyasetin duayeni, tecrübeli insan ve her konuda deneyimli kişi Ahmet Uzer’in üzüntü yaratan sözleri karşısında nasıl düşüneceğimi şaşırdım. Herhalde rüyadayım dedim. Ama maalesef gerçekti. Olan olmuş yılların tecrübeli ve deneyimli siyasetçisinin ağzından bu sözler kaçmıştı… İki gün boyunca düşündüm. Kalbinde hiçbir zaman kötü düşüncelere yer vermeyen insanları seven, herkese elinden geldiğince yardım yapmaya çalışan Ahmet Uzer ile ilgili ne yazsam diye akla karayı seçtim. Şimdi Uzer, suçlu desem Allah katında ben hesap veririm. Dudaktan dökülen ancak kalpten teyit edilmeyen bir söz için kişiye suçlu dersen vebaline katlanırsın hak dünyasında hesap verirsin. Suçlu değil desen onu nasıl izah edeceksin? Ama masum insanları elinden geldiğince savunmakta Müslümanlık gereğidir… Gelelim olay gününe. Cumartesi günü gazirayın test sürüşü var. Heyecan doruk noktada. Protokol üyeleri de hazır. İşte o anda Ahmet Uzer’in hiç olmayacak şekilde inanılması zor olan sözler ağzından kaçıyor. Şimdi ben şunu sormak isterim. Hadi Uzer, bir hata yaptı o sözler istemeden de olsa sarfedildi. Peki orada bulunan Bakanı, Başkanı ve de protokolü neden bunu o an kabul etmeyip ‘’Ya Ahmet bey keşke bu sözleri söylemeseydiniz. Vatandaşlarımıza karşı ayıp oldu’’ diyeceklerine neden kahkalarla güldüler. Şimdi sormak gerekmez mi asıl ayıp kimin?.. Ve, hiçbir zaman hiçbir siyasetçinin bazı hatalı durumlarda halktan özür dilemeyi beceremedikleri bir ortamda Ahmet Uzer erdemlik yapıp özür dilemesini de biliyor.  Şu sözler onun bu konuda ne kadar mahçup ve üzüntülü olduğunu göstermiyor mu; ‘’dün sevinç ve gururun yaşattığı aşırı coşku haliyle şaka kabilinden lafzen sarfedilen, aklen ve kalben ise asla kabul edemeyeceğim sözlerden ötürü hemşehrilerimden özür dilerim. Durumun, kastını aşmakla birlikte tahkir ve tezyif niyeti taşımayacağını en iyi hemşehrilerim bilir.’’ Evet, yıllardır yakından tanıdığım Ahmet Uzer’in ilk kez bir hatasına tanık oldum. Elbette o da bir insan. Başkalarını da rencide etmek istemez. Söz ağızdan çıktı mı geri dönmüyor. Hatasız kul olur mu? Hangimiz hatasızız. Önemli olan hatayı kabul edip geri dönmek ve de özür dilemektir. Hani meşhur bir fıkra var. ‘’Şanssız bedeviyi devenin sırtında yılan sokarmış!’’ Yani şanssızlığın en kötüsü böyle dile getirilirmiş. Onca siyasetçinin hataları karambole giderken Uzer’in şanssızlığı hemen gündeme oturdu… Benim diyeceğim şudur. Ahmet Uzer, insanları kimsenin sevemeyeceği kadar çok sever. Kimseleri incitmeyi de sevmez. İstenilmeden oluşan bu olayın da üzerinin kapatılıp unutulması gerekmez mi? Peki son anda aklıma geldi. Şimdi bazıları Uzer’in vatandaşa öküz demek istediğini belirtip kıyamet kopartıyor da vaktiyle zamanında (yani 5 ocak 2017 tarihinde) bir müteaahidin gevrek gevrek gülerek ‘’milletin orasına koyacağız’’ sözlerine karşı ne yapmışlardı?.. AHMET UZER’E NE YAZSAM ?   Cumartesi günü duyduğum haber ve de izlediğim video ile şok oldum. Öylesine bir şaşkınlık içine girdim ki beynim alt üst oldu… Siyasetin duayeni, tecrübeli insan ve her konuda deneyimli kişi Ahmet Uzer’in üzüntü yaratan sözleri karşısında nasıl düşüneceğimi şaşırdım. Herhalde rüyadayım dedim. Ama maalesef gerçekti. Olan olmuş yılların tecrübeli ve deneyimli siyasetçisinin ağzından bu sözler kaçmıştı… İki gün boyunca düşündüm. Kalbinde hiçbir zaman kötü düşüncelere yer vermeyen insanları seven, herkese elinden geldiğince yardım yapmaya çalışan Ahmet Uzer ile ilgili ne yazsam diye akla karayı seçtim. Şimdi Uzer, suçlu desem Allah katında ben hesap veririm. Dudaktan dökülen ancak kalpten teyit edilmeyen bir söz için kişiye suçlu dersen vebaline katlanırsın hak dünyasında hesap verirsin. Suçlu değil desen onu nasıl izah edeceksin? Ama masum insanları elinden geldiğince savunmakta Müslümanlık gereğidir… Gelelim olay gününe. Cumartesi günü gazirayın test sürüşü var. Heyecan doruk noktada. Protokol üyeleri de hazır. İşte o anda Ahmet Uzer’in hiç olmayacak şekilde inanılması zor olan sözler ağzından kaçıyor. Şimdi ben şunu sormak isterim. Hadi Uzer, bir hata yaptı o sözler istemeden de olsa sarfedildi. Peki orada bulunan Bakanı, Başkanı ve de protokolü neden bunu o an kabul etmeyip ‘’Ya Ahmet bey keşke bu sözleri söylemeseydiniz. Vatandaşlarımıza karşı ayıp oldu’’ diyeceklerine neden kahkalarla güldüler. Şimdi sormak gerekmez mi asıl ayıp kimin?.. Ve, hiçbir zaman hiçbir siyasetçinin bazı hatalı durumlarda halktan özür dilemeyi beceremedikleri bir ortamda Ahmet Uzer erdemlik yapıp özür dilemesini de biliyor.  Şu sözler onun bu konuda ne kadar mahçup ve üzüntülü olduğunu göstermiyor mu; ‘’dün sevinç ve gururun yaşattığı aşırı coşku haliyle şaka kabilinden lafzen sarfedilen, aklen ve kalben ise asla kabul edemeyeceğim sözlerden ötürü hemşehrilerimden özür dilerim. Durumun, kastını aşmakla birlikte tahkir ve tezyif niyeti taşımayacağını en iyi hemşehrilerim bilir.’’ Evet, yıllardır yakından tanıdığım Ahmet Uzer’in ilk kez bir hatasına tanık oldum. Elbette o da bir insan. Başkalarını da rencide etmek istemez. Söz ağızdan çıktı mı geri dönmüyor. Hatasız kul olur mu? Hangimiz hatasızız. Önemli olan hatayı kabul edip geri dönmek ve de özür dilemektir. Hani meşhur bir fıkra var. ‘’Şanssız bedeviyi devenin sırtında yılan sokarmış!’’ Yani şanssızlığın en kötüsü böyle dile getirilirmiş. Onca siyasetçinin hataları karambole giderken Uzer’in şanssızlığı hemen gündeme oturdu… Benim diyeceğim şudur. Ahmet Uzer, insanları kimsenin sevemeyeceği kadar çok sever. Kimseleri incitmeyi de sevmez. İstenilmeden oluşan bu olayın da üzerinin kapatılıp unutulması gerekmez mi? Peki son anda aklıma geldi. Şimdi bazıları Uzer’in vatandaşa öküz demek istediğini belirtip kıyamet kopartıyor da vaktiyle zamanında (yani 5 ocak 2017 tarihinde) bir müteaahidin gevrek gevrek gülerek ‘’milletin orasına koyacağız’’ sözlerine karşı ne yapmışlardı?..
Ekleme Tarihi: 26 Mart 2019 - Salı

AHMET UZER’E NE YAZSAM ?

Cumartesi günü duyduğum haber ve de izlediğim video ile şok oldum. Öylesine bir şaşkınlık içine girdim ki beynim alt üst oldu…

Siyasetin duayeni, tecrübeli insan ve her konuda deneyimli kişi Ahmet Uzer’in üzüntü yaratan sözleri karşısında nasıl düşüneceğimi şaşırdım. Herhalde rüyadayım dedim. Ama maalesef gerçekti. Olan olmuş yılların tecrübeli ve deneyimli siyasetçisinin ağzından bu sözler kaçmıştı…

İki gün boyunca düşündüm. Kalbinde hiçbir zaman kötü düşüncelere yer vermeyen insanları seven, herkese elinden geldiğince yardım yapmaya çalışan Ahmet Uzer ile ilgili ne yazsam diye akla karayı seçtim. Şimdi Uzer, suçlu desem Allah katında ben hesap veririm. Dudaktan dökülen ancak kalpten teyit edilmeyen bir söz için kişiye suçlu dersen vebaline katlanırsın hak dünyasında hesap verirsin. Suçlu değil desen onu nasıl izah edeceksin? Ama masum insanları elinden geldiğince savunmakta Müslümanlık gereğidir…

Gelelim olay gününe. Cumartesi günü gazirayın test sürüşü var. Heyecan doruk noktada. Protokol üyeleri de hazır. İşte o anda Ahmet Uzer’in hiç olmayacak şekilde inanılması zor olan sözler ağzından kaçıyor. Şimdi ben şunu sormak isterim. Hadi Uzer, bir hata yaptı o sözler istemeden de olsa sarfedildi. Peki orada bulunan Bakanı, Başkanı ve de protokolü neden bunu o an kabul etmeyip ‘’Ya Ahmet bey keşke bu sözleri söylemeseydiniz. Vatandaşlarımıza karşı ayıp oldu’’ diyeceklerine neden kahkalarla güldüler. Şimdi sormak gerekmez mi asıl ayıp kimin?..

Ve, hiçbir zaman hiçbir siyasetçinin bazı hatalı durumlarda halktan özür dilemeyi beceremedikleri bir ortamda Ahmet Uzer erdemlik yapıp özür dilemesini de biliyor.  Şu sözler onun bu konuda ne kadar mahçup ve üzüntülü olduğunu göstermiyor mu; ‘’dün sevinç ve gururun yaşattığı aşırı coşku haliyle şaka kabilinden lafzen sarfedilen, aklen ve kalben ise asla kabul edemeyeceğim sözlerden ötürü hemşehrilerimden özür dilerim. Durumun, kastını aşmakla birlikte tahkir ve tezyif niyeti taşımayacağını en iyi hemşehrilerim bilir.’’ Evet, yıllardır yakından tanıdığım Ahmet Uzer’in ilk kez bir hatasına tanık oldum. Elbette o da bir insan. Başkalarını da rencide etmek istemez. Söz ağızdan çıktı mı geri dönmüyor. Hatasız kul olur mu? Hangimiz hatasızız. Önemli olan hatayı kabul edip geri dönmek ve de özür dilemektir. Hani meşhur bir fıkra var. ‘’Şanssız bedeviyi devenin sırtında yılan sokarmış!’’ Yani şanssızlığın en kötüsü böyle dile getirilirmiş. Onca siyasetçinin hataları karambole giderken Uzer’in şanssızlığı hemen gündeme oturdu…

Benim diyeceğim şudur. Ahmet Uzer, insanları kimsenin sevemeyeceği kadar çok sever. Kimseleri incitmeyi de sevmez. İstenilmeden oluşan bu olayın da üzerinin kapatılıp unutulması gerekmez mi? Peki son anda aklıma geldi. Şimdi bazıları Uzer’in vatandaşa öküz demek istediğini belirtip kıyamet kopartıyor da vaktiyle zamanında (yani 5 ocak 2017 tarihinde) bir müteaahidin gevrek gevrek gülerek ‘’milletin orasına koyacağız’’ sözlerine karşı ne yapmışlardı?..

AHMET UZER’E NE YAZSAM ?

 

Cumartesi günü duyduğum haber ve de izlediğim video ile şok oldum. Öylesine bir şaşkınlık içine girdim ki beynim alt üst oldu…

Siyasetin duayeni, tecrübeli insan ve her konuda deneyimli kişi Ahmet Uzer’in üzüntü yaratan sözleri karşısında nasıl düşüneceğimi şaşırdım. Herhalde rüyadayım dedim. Ama maalesef gerçekti. Olan olmuş yılların tecrübeli ve deneyimli siyasetçisinin ağzından bu sözler kaçmıştı…

İki gün boyunca düşündüm. Kalbinde hiçbir zaman kötü düşüncelere yer vermeyen insanları seven, herkese elinden geldiğince yardım yapmaya çalışan Ahmet Uzer ile ilgili ne yazsam diye akla karayı seçtim. Şimdi Uzer, suçlu desem Allah katında ben hesap veririm. Dudaktan dökülen ancak kalpten teyit edilmeyen bir söz için kişiye suçlu dersen vebaline katlanırsın hak dünyasında hesap verirsin. Suçlu değil desen onu nasıl izah edeceksin? Ama masum insanları elinden geldiğince savunmakta Müslümanlık gereğidir…

Gelelim olay gününe. Cumartesi günü gazirayın test sürüşü var. Heyecan doruk noktada. Protokol üyeleri de hazır. İşte o anda Ahmet Uzer’in hiç olmayacak şekilde inanılması zor olan sözler ağzından kaçıyor. Şimdi ben şunu sormak isterim. Hadi Uzer, bir hata yaptı o sözler istemeden de olsa sarfedildi. Peki orada bulunan Bakanı, Başkanı ve de protokolü neden bunu o an kabul etmeyip ‘’Ya Ahmet bey keşke bu sözleri söylemeseydiniz. Vatandaşlarımıza karşı ayıp oldu’’ diyeceklerine neden kahkalarla güldüler. Şimdi sormak gerekmez mi asıl ayıp kimin?..

Ve, hiçbir zaman hiçbir siyasetçinin bazı hatalı durumlarda halktan özür dilemeyi beceremedikleri bir ortamda Ahmet Uzer erdemlik yapıp özür dilemesini de biliyor.  Şu sözler onun bu konuda ne kadar mahçup ve üzüntülü olduğunu göstermiyor mu; ‘’dün sevinç ve gururun yaşattığı aşırı coşku haliyle şaka kabilinden lafzen sarfedilen, aklen ve kalben ise asla kabul edemeyeceğim sözlerden ötürü hemşehrilerimden özür dilerim. Durumun, kastını aşmakla birlikte tahkir ve tezyif niyeti taşımayacağını en iyi hemşehrilerim bilir.’’ Evet, yıllardır yakından tanıdığım Ahmet Uzer’in ilk kez bir hatasına tanık oldum. Elbette o da bir insan. Başkalarını da rencide etmek istemez. Söz ağızdan çıktı mı geri dönmüyor. Hatasız kul olur mu? Hangimiz hatasızız. Önemli olan hatayı kabul edip geri dönmek ve de özür dilemektir. Hani meşhur bir fıkra var. ‘’Şanssız bedeviyi devenin sırtında yılan sokarmış!’’ Yani şanssızlığın en kötüsü böyle dile getirilirmiş. Onca siyasetçinin hataları karambole giderken Uzer’in şanssızlığı hemen gündeme oturdu…

Benim diyeceğim şudur. Ahmet Uzer, insanları kimsenin sevemeyeceği kadar çok sever. Kimseleri incitmeyi de sevmez. İstenilmeden oluşan bu olayın da üzerinin kapatılıp unutulması gerekmez mi? Peki son anda aklıma geldi. Şimdi bazıları Uzer’in vatandaşa öküz demek istediğini belirtip kıyamet kopartıyor da vaktiyle zamanında (yani 5 ocak 2017 tarihinde) bir müteaahidin gevrek gevrek gülerek ‘’milletin orasına koyacağız’’ sözlerine karşı ne yapmışlardı?..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gaziantepgapgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.