Ülkemizde yıllar önce henüz AVM’ler yani alış veriş merkezleri ile marketler henüz hayatımıza tam olarak girmemişti…
Vatandaşların kahrını mahalledeki bakkallar çekerdi. Çoğu zaman veresiye defteri çok kabarırdı. Bakkallar kısıtlı imkanlara rağmen yine borca satış yaparlardı. Çoğu da ansızın mahalleden taşınan müşterinin kurbanı olur alacağını alamazdı…
Mesela bendeniz mahalle esnafından yani bakkaldan, fırından ve de kasaptan borca alış veriş yapar şu gün ödeyeceğim derdim. Ancak bir aksilik olurda ödeyemediğim zaman mahçubiyetimden önlerinden geçemez yolumu değiştirirdim. Sonra yavaş yavaş kredi kartları hayatımız girdi ve marketlerin yolunu tutmaya başladık. Tabi bu durum küçük esnafı etkilemiyor değildi. Onların işini baltalamıştı. Ama vatandaşta mecburdu. Çünkü kredi kartıyla alıyor ve gidiyordu. Öder-ödemez o sorunu banka ile ilgiliydi. Ne borcunu geç ödediği için mahçup oluyordu ne de kime borcu var kimse bilmiyordu…
Marketlerden düşük rakamlı alış veriş etsen de sana olmaz diyen yok. Fakat bazı küçük esnaflarda öyle olmuyor. Geçenlerde böyle bir esnaftan alış veriş yapayım dedim. Hani katkımız olsun diye. Ürünün birini aldım diğeri de kredi kartla olacak dedim hemen cevabını aldım. ‘’Efendim o ürünü kredi kartıyla vermiyoruz.’’ Neye uğradığımı şaşırdım. Güya biz hangi niyetle alış-veriş yapalım dedik neyle karşılaştık. Sesimizi çıkartmadan oradan ayrıldık. Hemen yakındaki markete gidip o ürünü kredi kartıyla alıp çıktık…
İşte durum böyle. O tür yerler müşteriyi böyle kaçırıyor. Sonrada diyoruz ki, avm’ler ya da marketler küçük esnafı etkiliyor.