Gaziantep olarak her konuda fark atan bir kent olmamıza rağmen toplu taşımacılığın görgü kurallarında sınıfta kaldığımız ayan beyan ortada…
Bu konudaki filmi gerilere sardığımızda o zaman ki halimiz daha da içler acısıydı. Henüz kartlı binim olmadığından para geçerli olduğundan vatandaşların toplu taşımacılık yolculukları korku tünelinden geçilir gibiydi. Neyse ki, Fatma Şahin göreve geldikten sonra para olayı bitti birazcık rahat nefes alındı…
Elbette iş paranın kaldırılmasıyla bitmiyordu. İşin bir de görgü kuralı adabı usulü vardı. Vatandaşlar olarak buna bir türlü kendimizi alıştıramadık. En basiti; kartlı binişlerin başlayalı yıllar oldu ama hala otobüslerde ‘’kartında bakiyesi olan var mı?’’ sözlerinden kurtulamadık. Hal böyle olunca şoför kartında bakiye olmayanı alsa bir türlü almasa bin türlü. Birazcık hassas olsak her şey iyi olacak ama. Mesela, gençlerin yaşlılara yer vermesi. Bu konuda hep sınıfta kalıyoruz. Başka bir konuda yaşlı bir insan hata yapsa hemen söylenecek söz ‘’Yaşından başından da mı utanmıyorsun!?’’ Ama iş otobüste yer vermeye gelince o kişiye yaşlı gözüyle bakılmıyor. Saygısızlığın en daniskası yapılıyor…
Görü kurallarından biri de toplu taşıma araçlarında cep telefonuyla konuşmak. Konuştuğunun hiçbir anlamı olmayan bazıları dakikalarca konuşarak çevresini rahatsız eder. Biri müdahale etmeye kalkışsa kavga çıkar. İş polise intikal ettiğinde o müdahaleci kişiye söylenecek ilk söz ‘’Ya kardeşim bu işleri düzeltmek sana mı kaldı!?’’…
Evet aynen öyle oluyor. Bazı şoförlerin aman yolcum kaçmasın diye göz yumduğu bu çirkin manzaralar vatandaşı karşı karşıya getirir. Ama şoför müdahale etse sorun olmuyor…
Anlayacağınız ellerin aya çıktığı süper çağda biz hala toplu taşıma araçlarında nasıl davranmamız gerektiğini bilmiyoruz. Aslında biliyoruz da işimize gelmiyor…