Zaman zaman bazı meslektaşlarımız ile bir araya gelip hep dertleşir, hem de istemeden de olsa basınla ilgili mevzuları gündeme getiririz… Bu konuşmaları şahsım olarak tasvip etmesem de sinir bozucu bazı kısımlarına kulak verir dinlerim. Sonrada arkadaşlara konuyla ilgili sorular sorarım… Öncelikle şunu belirteyim. Her zaman derim yine söylerim. Basının sorunları yoktur. Basının içindekilerin de sorun vardır. Şimdi yazacaklarımızı okuyunca belki hak verirsiniz… ***   ***   *** Yıllardır bu meslekte ömür tükettik. Nafakamızı temin ettik. Maddi olarak beklenti içinde olmadık, tek ilkemiz işimizi doğru ve olması gerektiği şekilde yapmaktı. Belki dört dörtlük olmasa bile yine de mesleğimizi iyi icra ettiğimiz kanısındayım… Mesleğimizi tarafsız ve ilkeli yapmaya çalışırken, insanlarla olan ilişkilerimizde de hep insancıl olmaya çabaladık. Yani kırıp dökmeden incitmeden dargınlık oluşturmadan gerçekleştirmeye özen gösterdik… Yıllarımız hep bu çizgide gitti. Ne kalemimizden haşinlik damladı, ne de dostluklarımız da gazeteciliği kendimize kalkan eylemedik. Ters bir şey olduğunda ‘’ben gazeteciyim ona göre!’’ diyerek aba altından sopa göstermedik.. İşte bu konuların tersini duyunca üzülüyoruz. Bunlar yanlış dediğimizde bazı arkadaşlarımız ‘’ooo sayın üstad geç bu dürüstlük işlerini. Artık bunlar bu devirde para etmiyor. Ne demişler at binenin kılıç kuşananın. Haşin gazeteci olmazsan kaleminden kan damlatmazsan (!) kimseler seni iplemez!’’ diye birazda alaycı tavır takındılar. Hem üzüldüm hem de şaşırdım. Bu meslek neden böyle oldu diye. Toplum iyi gazeteci kötü gazeteci diye ayrım yapar mı? Gazeteci gazetecidir. İlla da hatır gönül tanımayıp yazıp çizmek, incitmek, karşıyı zor duruma düşürmek marifet sayılıyor da iyi niyetli olmak hesaba alınmıyor mu? … Ama şu da bir gerçek ki, bu memlekette ne olursan ol iyi niyetli insanların yeri yok. Kimse size itibar etmez. Ama kırıcı olursan gönül incitirsen her şeyi yazıp çizersen makbul oluyorsun. İşte o zaman da karşımıza iyi gazeteci kötü gazeteci profili çıkmıyor mu? Aslında gazetecilikte kötü ya da iyi kavram yoktur. Esas olan her zaman iyi niyetli olmaktır. O da işe yaramıyor. Demek ki, iyiye de kötüye de bu memlekette prim verenler olduğu ortaya çıkmıyor mu? Biz mesleğe başladığımızda da şimdi de hep iyi niyetliyiz. Böyle olduğumuz için varsın bizi iplemesinler!.. ***  ****   **** Cümleten HAYIRLI CUMALAR…