Esasen ben de böyle bir kongre ihtiyacı olduğu konusunda hemfikirim ve yapılması gerektiğini düşünüyorum. Ama mesele sadece bir araya gelip, tek bir tarafın konuşması, yani icraatın içinden tadında bir seremonisi olacaksa, hiç zahmet etmeyin boşuna masraf olur.
Türkiye’nin kuruluş yıllarında, Cumhuriyet ilan edilmeden yapılan bir kongrenin toplantı olmaktan öte taşıdığı anlamlar vardı. Mesela üretim esaslı bir vizyon ortaya konulurken, her kesimi birden dinleyip, ortaya konulan yol haritasını tartışma ilkesi benimsenmişti.
Yani devleti temsil eden irade, insanları toplayıp fikir dikte etmedi. Esnafından çiftçisine kadar herkes bir araya gelip, ihtiyaçları tartışırken, görüşlerini ortaya koydu ve bu çalıştay neticesinde ortaya bir karar çıktı.
Bir konuda başarılı olmanız için para, yol haritası, insan ve daha bir çok kıymetin buluşması, planlama yapılması ve iradenin de etkisiyle hayata geçirilmesi lazım. Tüm bunların temeline de bilimi koymanız gerekir.
Fakat hepsini bir araya getirseniz de bir şey eksik olursa, diğerlerinin anlamı kalmaz. Tıpkı sıfırın başındaki 1 gibi… Kültür… Şayet sizin o konuda kültür eksikliğiniz varsa, komşular alışverişte görsün diye toplanıyor, tek bir kişinin konuşması üzerinden de iş bitirmeye çalışıyorsanız, bir kaç yüzyıl eskide kalmışsınız demektir.
Sağlamasını yapalım. 1. İzmir İktisat Kongresi’ne çok önemli kararlar alındı. Bunlardan sadece iki maddeyi sizlerle paylaşacağım. 9. Madde: İş erbabına amele değil, işçi denmelidir. 10. Madde: Sendika hakkı tanınmalıdır.
Dikkatinizi çekerim daha ekonomisini yeni kurgulayan, ortada doğru düzgün sanayi kuruluşu olmayan bir ekonomik tartışmanın ortasında alınan 10 karardan ikisi bunlar. Peki aradan yıllar geçtiğinde, yeni bir iktisat kongresini hangi anlayışla topluyoruz? Grev ertelemeyi marifet sayan bir yaklaşımla.
Birleşik Metal İş’in son ertelenen greviyle birlikte 20 yılda 20 grev erteleyen, meydanlarda ‘grev işini çözdük’ diye övünen ve bunları milli güvenlik bahanesinin altına saklayan bir yaklaşımdan İzmir İktisat Kongresi ruhu çıkar mı?
Kültürün olmadığı yerde yapılan her iş, temelsiz bir bina dikmekten farklı sonuç vermez. Ayrıca insanların geçim seviyesinden üretime olan inanca kadar, bilimsel temel yoksun kanaatiyle her şey icraatlar düzeyinde tartışmalıyken.
Şimdi anlaşılabildi mi yıllar önce kullandığım şu tanımlamanın anlamı: Çok paranız oldu; ama zengin olamadınız. Firmalarınız oldu; ama iş insanı olamadınız.