Ben bu işin içinden bir türlü çıkamadım. Eğer anlayabilen varsa bana anlatsın!...
Şimdi ekonomik kriz filmimizi ağustos ayına döndürelim. Vatandaşlar kurban bayramına hazırlık yaparken bomba gibi düşen dolar krizi ortalığı kasıp kavurdu…
İnsanlar adeta şok yaşıyordu. İşin en tuhaf yanı kurban bayramına az bir zaman kalkıştı. Doların hiç beklenmedik astronomik artışı hesap kitapları da alt üst etmişti. Neyse bayramın verdiği mutlulukla bu sıkıntıyı biraz üzerinden atmaya çalışan insanlar rahat olmaya gayret ediyordu…
Sonrasında temel gıda maddelerinde de ateş cebimizi yaktı. Mutfağa ateş düşmüştü. Yine sonrasında stokçulara karşı mücadele başlatıldı. Ülke genelinde indirim kampanyaları başlatıldı. Ancak doların estirdiği kasırga indirim mindirim tanımıyordu. Ve her zaman olduğu gibi olan yine gariban vatandaşlara oluyordu…
Dün bu yazıyı yazmadan önce dolar kuruna bi göz attım. 5.45 TL. idi. Yani ağustos ayında dolar depreminden önceki normal seviyesinde idi. Biz öyle diyoruz ama bazı açıkgözler dolar bahanesiyle ellerine geçirdikleri yağlı kuyruğu bırakmaya pekte niyetleri yok gibi…
Halen küçük esnafta vatandaşta mağdur. Krizin ilk günlerinde bazı yetkililerin gösterdiği hassasiyet de artık görülmüyordu. Bi nevi altta kalanın canı çıksın gibi ortamla karşılaşmış gibiyiz…
Bendeniz bu işi anlayamadım. Dolar düşüyor ama etiketlerdeki astronomik rakamlar düşmüyor…
Her şey özde değil, sözde gibi olup bitiyor. Her zaman olduğu bu kez de kimileri ballı kaymaklı yaşam sürerken, kimileri de karnını doyurabilmenin mücadelesini veriyor…