Ağustos ayının son günlerine yakın deprem gibi ortalığı kasıp kavuran ekonomik kriz yavaş yavaş etkisini kaybediyor…
Yetkililerin kriz yok açıklamalarına önceleri pek inanmıyordum. ‘’Olur mu kardeşim piyasa yangın yeri gibi elini neye atsan yakıyor!’’ diyordum sonra da kriz yok sözlerine inanmaya başladım…
Parası olanlar için bu ülkede hiçbir zaman sıkıntı olmamıştır. Kriz falan onları pek etkilemez. Birkaç gün beklerler ortamı biraz gözlemledikten sonra tekrar normal yaşantıya dönerler. Olan elbette her zaman ki gibi işçiye, Memura, emekliye ve garibana olur…
Şimdi bunları bir kenara bırakalım ve asıl gerçeklere dönelim. Kriz var mı yok mu tam ve kesin olarak bir şey söylenemez ama görünen köyde kılavuz istemiyor. Dostlardan duydum. Pazar günü marka alış veriş merkezleri iğne atsan yere düşmez türden miş. Öylesine yoğun bir alış-veriş çılgınlığı varmış ki, görenler hayrete düşmüş. Hele kadın reyonlarında bayan giysilerinden almak için kadınlar adeta birbirlerine girmişler. Eşyalar neredeyse kapanın elinde kalmış. Alış veriş merkezlerinin hemen hemen tüm bölümlerinde aynı manzaralar yaşanmış..
Pazar günü ayın 9’u idi. Yani aylık zamanı değil ki maaşını alan alış verişe koşsun. Tabi işin içinde yılbaşı da olunca kesenin ağzı açılıyor kimselerin aklına kriz gelmiyor…
Ben şunu bir kez daha anladım ki, kriz yok, çılgınlık var!...