Çok sevdiğim bir fıkra türü kıssadan hisse hikayesi olduğu için zaman zaman köşemde kullanırım…
Daha önce okuyanların hoşgörüsüne sığınarak bir kez daha yazıyorum…
Bir tilki başı varmış. Bir gün elin de bir kağıtla gelerek diğer tilkileri başına toplamış ve başlamış konuşmaya, ‘’ Bakın tilki kardeşlerim. Şu elimde gördüğünüz tapudur. Karşı köyü satın aldım. Hepiniz davetlimsiniz. Gidip gönlünüzce yiyip içip keyfinize bakın.!’’ Bu sözler üzerine tilkiler topluca köye saldırmışlar. Köylüler de tilkilerin bu toplu saldırısı karşısında karşı taaruza geçmişler. Ellerine geçirdikleri taş ve sopalarla tilkilere saldırmışlar. Tilkiler bu durum karşısında tilki başına seslenmişler. ‘’Tilki kardeş, tilki kardeş. Tapuyu göstersene.’’ Bu sözler üzerine tilki başı da onlara şu cevabı vermiş. ‘’ Ula kaçın da başınızı kurtarın. Okuyan kim, yazan kim?!’’…
*** *** ***
Şimdi bu tilki hikayesini neden yazdık?
Hemen açıklamasını da yapalım. Bazen dostlarımız bazı konularda şunu yaz bunu yaz. Derler ve de işimizin yazmak olduğunu belirtirler. Ve ben bu tür gazlara gelmem ve bu konuda böyle düşünenlere hemen bu tilki hikayesini anlatırım..
Haksız mıyım ?!
*** *** ****
Cümleten hayırlı cumalar…