Yıllarımızı verdiğimiz tabiri caizse 40 yılımızın geçtiği gazetecilik mesleğinde halen bazı tuhaflıkları çözebilmiş değilim..
Bazen çözmeye çalışıyorum bazen de boş verip uğraşmaya değmez diyerek bırakıyorum...
Sonuçta 40 yılımızın geçtiği eski adıyla BASIN ŞEREF KARTI yeni adı SÜREKLİ BASIN KARTI sahibi olmuşuz. Yani meslekte bir beklentimiz kalmamış. Maddi konuda akılsızlığımızdan (!) para pul sahibi olamamışız. Geriye ne kalır, güzel yazılar yazıp gücümüzün yettiğince mesleğimizi sürdürmek.
Ancak, şunu özellikle belirteyim ki bu meslekte dürüst olmanın hiç bir zaman faydası yok. Maddi ve manevi olarak her zaman kaybedersiniz. Çünkü bu memleketin bazı makam mevki sahibleri sizi öyle fazla kayda almaz. İyi niyetlisiniz, kimseleri incitip üzmüyorsunuz. İşte bu bizim meslekte hoş olmaz. Önüne gelene çamur at izi kalsın hesabı yaz,çiz. O zaman çok iyi bir gazeteci olursunuz.
Anlamadığım şey, birini yaptığı güzel icraattan dolayı övüyorsunuz. Ya ALLAH için teşekkür etmezler. Onu bırak basın danışmanı da arayıp teşekkür etmez. Sanki sizi o güzel yazıyı yazmaya mecbur zannederler. Niye kardeşim? Nerde bu yoğurdun bolluğu? Benim size boyun borcum mu var?
Gelelim madalyonun öbür tarafına. Olaki bu insanlar ile ilgili tenkit edici yaz. Vay anam. Yandın. Kırk katır mı kırk satır mı misali olursunuz.
İşte benim memleketimde GAZETECİLİK böyle bir şey. Ben mesleki yaşantı da kolay kolay kimseyi incitmedim. Hep yapıcı oldum. Bu yalan dünyada hiç bir şey kötü olmaya değmez. Ama bazıları adeta sizi mecbur ediyor.
Özellikle sizi kötü yazı yazmaya zorluyorlar. Ama ben bu tavrimdan mecbur kalmadıkça taviz VERMEYECEĞİM. Eğer mecbur kalırsam buna sebep olanlar pişman olurlar.
BİZ öyle çamur at izi kalsın türünden yazı yazmayız. Yazdığımız her kelimenin okkasının altında ezilir kalır. Hani bir laf vardır, "biz KIRK kişiyiz. kırkımızda birbirimizi iyi biliriz" evet. Bu memlekette neyin ne olduğunu çok iyi biliriz. susıyorsak aptallığımızdan değil, ASALETİMiz den.
Dememiz şu ki. lütfen sapla samanı ayırtın. Herkesi aynı gözle görmeyin. iyilere sahip çıkın ki gün gelir onlar size lazım olur. Gün gelir makamlar mevkiler kaybolur. yeter ki siz insanlığınızı kaybetmeyin size o lazım.
VE son sözüm..
Teşekkür etmesini bilin. sizi sevenleri sevin değer verenlere sahip çıkın. şunu unutmayınız. kimse kör, SAĞIR ve dilsiz değil.
HERKESE SAĞLIKLI VE HUZURLU BİR YAŞAM DİLİYORUM.
Anasayfa
Yazarlar
SÜLEYMAN BADEMOĞLU
Yazı Detayı
Bu yazı 170+ kez okundu.
GAZETECİLİK MESLEĞİNDE BİR TUHAFLIKLAR
Yıllarımızı verdiğimiz tabiri caizse 40 yılımızın geçtiği gazetecilik mesleğinde halen bazı tuhaflıkları çözebilmiş değilim..
Bazen çözmeye çalışıyorum bazen de boş verip uğraşmaya değmez diyerek bırakıyorum...
Sonuçta 40 yılımızın geçtiği eski adıyla BASIN ŞEREF KARTI yeni adı SÜREKLİ BASIN KARTI sahibi olmuşuz. Yani meslekte bir beklentimiz kalmamış. Maddi konuda akılsızlığımızdan (!) para pul sahibi olamamışız. Geriye ne kalır, güzel yazılar yazıp gücümüzün yettiğince mesleğimizi sürdürmek.
Ancak, şunu özellikle belirteyim ki bu meslekte dürüst olmanın hiç bir zaman faydası yok. Maddi ve manevi olarak her zaman kaybedersiniz. Çünkü bu memleketin bazı makam mevki sahibleri sizi öyle fazla kayda almaz. İyi niyetlisiniz, kimseleri incitip üzmüyorsunuz. İşte bu bizim meslekte hoş olmaz. Önüne gelene çamur at izi kalsın hesabı yaz,çiz. O zaman çok iyi bir gazeteci olursunuz.
Anlamadığım şey, birini yaptığı güzel icraattan dolayı övüyorsunuz. Ya ALLAH için teşekkür etmezler. Onu bırak basın danışmanı da arayıp teşekkür etmez. Sanki sizi o güzel yazıyı yazmaya mecbur zannederler. Niye kardeşim? Nerde bu yoğurdun bolluğu? Benim size boyun borcum mu var?
Gelelim madalyonun öbür tarafına. Olaki bu insanlar ile ilgili tenkit edici yaz. Vay anam. Yandın. Kırk katır mı kırk satır mı misali olursunuz.
İşte benim memleketimde GAZETECİLİK böyle bir şey. Ben mesleki yaşantı da kolay kolay kimseyi incitmedim. Hep yapıcı oldum. Bu yalan dünyada hiç bir şey kötü olmaya değmez. Ama bazıları adeta sizi mecbur ediyor.
Özellikle sizi kötü yazı yazmaya zorluyorlar. Ama ben bu tavrimdan mecbur kalmadıkça taviz VERMEYECEĞİM. Eğer mecbur kalırsam buna sebep olanlar pişman olurlar.
BİZ öyle çamur at izi kalsın türünden yazı yazmayız. Yazdığımız her kelimenin okkasının altında ezilir kalır. Hani bir laf vardır, "biz KIRK kişiyiz. kırkımızda birbirimizi iyi biliriz" evet. Bu memlekette neyin ne olduğunu çok iyi biliriz. susıyorsak aptallığımızdan değil, ASALETİMiz den.
Dememiz şu ki. lütfen sapla samanı ayırtın. Herkesi aynı gözle görmeyin. iyilere sahip çıkın ki gün gelir onlar size lazım olur. Gün gelir makamlar mevkiler kaybolur. yeter ki siz insanlığınızı kaybetmeyin size o lazım.
VE son sözüm..
Teşekkür etmesini bilin. sizi sevenleri sevin değer verenlere sahip çıkın. şunu unutmayınız. kimse kör, SAĞIR ve dilsiz değil.
HERKESE SAĞLIKLI VE HUZURLU BİR YAŞAM DİLİYORUM.
Ekleme
Tarihi: 29 Ocak 2023 - Pazar
GAZETECİLİK MESLEĞİNDE BİR TUHAFLIKLAR
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.