Çalışma Hürriyeti engellenen akademisyen, 7 yıldır adalet arıyor
Çalışma Hürriyeti engellenen akademisyen, 7 yıldır adalet arıyor
İnsan hakları ve hukukun temel ilkeleri, demokratik bir toplumun vazgeçilmez unsurlarıdır. Ancak bu değerlere yönelik ihlaller, maalesef birçok ülkede yaşanan bir gerçeklik haline geldi. Türkiye'de de çalışma hürriyeti elinden alınan bir akademisyen olan Dr. Halil İbrahim Karakan, bu süreçte 7 yıldır insan hakları ve hukuk mücadelesi veriyor. Karakan’ın, 7 yılda mahkeme yaptığı başvuruların evrakları bir oda dolusu tutuyor.
İnsan hakları ve hukukun temel ilkeleri, demokratik bir toplumun vazgeçilmez unsurlarıdır. Ancak bu değerlere yönelik ihlaller, maalesef birçok ülkede yaşanan bir gerçeklik haline geldi. Türkiye'de de çalışma hürriyeti elinden alınan bir akademisyen olan Dr. Halil İbrahim Karakan, bu süreçte 7 yıldır insan hakları ve hukuk mücadelesi veriyor. Karakan’ın, 7 yılda mahkeme yaptığı başvuruların evrakları bir oda dolusu tutuyor.
MÜCADELESİ ÖRNEK TEŞKİL EDİYOR
Karakan, Gaziantep Üniversitesi’nde uzun yıllar boyu akademik kariyerine devam etmiş başarılı bir akademisyen. Ancak 2016 yılında, cumhuriyet kazanımlarına aykırı hareket eden grupların haksız yere sınıf geçirilmek istenmesine karşı çıktığı için hedef haline getirildi ve üniversiteden uzaklaştırılmasıyla çalışma hürriyeti elinden alındı. Karakan, bu süreçte sessiz kalmayı tercih etmeyerek insan hakları ve hukuk mücadelesi sürdürmeye başladı. Halil Karakan, insan hakları savunucusu olarak çalışma hürriyetinin önemini vurgulamak için çeşitli platformlarla iletişime geçti ve kendisi gibi ayrımcılığa uğrayan meslektaşları için de emsal olması için bitmez tükenmez bir hukuk mücadelesi başlattı. Karakan, Türkiye'deki benzer durumdaki akademisyenlerin sesi oldu ve onların haklarını savunmaya devam etti.
GÖREVE İADE EDİLMİYOR, BAŞKA
ÜNİVERSİTELERE GİTMESİ ENGELLENİYOR
Dr. Halil İbrahim Karakan, önce üzerine sürekli soruşturma açılmakla tehdit edildi. Bunun üzerine kendisine 8 adet haksız ve hukuksuz soruşturma açıldı. Gerçeğe aykırı belgeler düzenlenerek üzerinde cezalar gösterildi. Bu soruşturmaların haksız ve hukuksuz çıkmasına ve cezaların sahte belgelerle verildiği ortaya çıkmasına rağmen görevine iade edilmiyor. Üzerinde herhangi bir disiplin cezası olmamasına rağmen mahkemelerden disiplin cezası varmış gibi kararlar çıkıyor. Üstelik Karakan’ın başka üniversitelere yaptığı başvurular, kendisine haksız yere soruşturma açan yöneticiler tarafından olumsuz bilgiler verilerek çalışması engelleniyor
5 YILDIR YANIT ARIYOR
Tanık olarak çağırıldığı bir soruşturmada zorla telefonu kapatılarak 8 saat kadar hürriyetinden yoksun bırakılan, takip altına alınan ve dışarda arabasının resmi çekilen başarılı akademisyen bu durumu ilgili mercilere bildirmesine rağmen herhangi bir incelemenin yapılmadığını ve olayların üstünün kapatıldığından bahsediyor. Dr. Halil İbrahim Karakan tıpkı tehdit edildiği gibi, otorite olan belirli gruplarca hakkında gerçeğe aykırı belgeler düzenlenerek siciline gerçekte olmayan cezalar işletildiğine ve daha sonra da bu cezalar gerekçe gösterilerek görev süresi uzatılmadığına dair belgeleri ilgili tüm mercilere sunmasına rağmen yanıt alamıyor. Kendisine birimler arası hukuksuzluk uygulanıyor. AİHS’in ve ANAYASA’nın birçok maddesi çiğnenerek Dr. Halil İbrahim Karkakan’ın tanık olarak çağırıldığı soruşturmalarda 8-9 saat hürriyetinden mahrum bırakılması, sahte belgelerle Çalışma Hürriyetinden ihlal edilmesi, 9 adet hukuksuz soruşturmaya maruz kalması, üzerine sürekli adli soruşturma ve kovuşturmalar açılmaya çalışılması takip altına alınması ve tehditler edilmesi başarılı akademisyenin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkını ihlal ediyor. Dr. Halil İbrahim Karakan bazı kişilerin sürekli karşısına çıktığını, arabasının dışarda resminin çekildiği, bu sebepten dolayı tedirgin olduğunu belirtiyor. Bu hususları adli ve idari ilgili mercilere bildirmesine rağmen harekete geçilmediğini belirtiyor.
“BİREYLER ÖZGÜRCE DÜŞÜNMELİ, ÖZGÜRCE ÇALIŞABİLMELİ”
Halil İbrahim Karakan'ın mücadelesi, sadece kendi çalışma hürriyetinin geri kazanılması için değil, aynı zamanda Türkiye'de insan haklarının ve hukukun üstünlüğünün yeniden tesis edilmesi için de bir sembol niteliği taşıyor. Karakan, çalışmalarıyla sadece akademisyenlerin değil, tüm bireylerin özgürce düşünce üretebileceği, adil ve demokratik bir ortamın oluşması için mücadele ediyor. Karakan'ın 7 yıldır süren insan hakları ve hukuk mücadelesi, cesareti ve azmiyle birçok kişiyi etkilemiş bulunuyor. Karakan'ın, bilim üretme arzusu için verdiği mücadelesi, insan haklarının korunması ve hukukun üstünlüğünün sağlanması adına umut verici bir örnek olarak nitelendiriliyor. Bu kapsamda CHP Gaziantep Milletvekili deneyimli hukukçu Hasan Öztürkmen, Karakan’ın durumunu yakından takip ediyor ve TBMM’ye taşımak için hazırlık yapıyor.
HUKUKÇULAR DAVALARINA GÖNÜLLÜ BAKIYOR
Karakan, üniversitedeki görevinden alındıktan sonra, çalışma hürriyetinin önemine vurgu yapmak ve diğer akademisyenlerin benzer durumlarla karşılaşmaması için çeşitli platformlarda sesini duyurmaya başlayan, insan hakları örgütleri ve hukukçuların da desteğini alarak, adalet arayışını sürdüren Karakan, 5 yıldır devam eden hukuk mücadelesinden sonuç alıncaya kadar vazgeçmeyeceğini ifade ediyor. Haksız şekilde işinden uzaklaştırılan akademisyenin mücadelesi yaşadığı kent olan Gaziantep’te dikkati çeken konuların başında geliyor. Akademik özgürlüklerin ve çalışma hürriyetinin korunması gerektiği vurgusu, özellikle akademisyenlerin araştırma ve öğretme özgürlüklerini etkileyen siyasi baskılara karşı duyarlılık oluşturması takdirle karşılanıyor.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.