deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ bahis siteleri youtube mp3 bonus veren siteler 2024 deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler canlı casino

Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sağlık Köşesi
Köşe Yazarı
Sağlık Köşesi
 

Hipertansiyon en önemli sağlık sorunlarından biridir

Doç. Dr. Alper Serçelik SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Hipertansiyon, her yaşta görülebilmektedir. Çok yaygın görülen hipertansiyon, kalıcı sakatlık ve ölüm risklerine yol açabilen en önemli sağlık sorunlarından biridir ve erişkinlerin yüzde 20-25‘inde görülür.  Tansiyon, kalpten pompalanan kanın, atar damarların duvarlarına yaptığı basınçtır.  Bu basıncın normalden fazla olmasına “Hipertansiyon” denir. Hipertansiyon, sistolik kan basıncının (Kalbin kanı vücuda pompaladığı ya da farklı bir deyişle kalbin kasıldığı sırada kan damarlarında oluşan basınç en yüksek seviyede olur) 140 mmHg ve üzeri, diyastolik kan basıncının (Kalbin kasılması tamamlandıktan sonra kalp bir anlığına gevşer ve tekrar kanla dolar; böylece bir sonraki kasılmaya hazırlanır. Bu gevşeme anına diyastol denir. Diyastolik kan basıncı kalp atımları arasında, kalp aktif şekilde kan pompalamazken, damarlar içinde oluşan basınçtır) ise 90 mmHg ve üzeri olmasıdır. Dünya Sağlık Örgütü, sistolik kan basıncı 140-160 mmHg ve diyastolik kan basıncı 90-105 mmHg ise “hafif hipertansiyon”, sistolik kan basıncı 160-180 mmHg ve diyastolik kan basıncı 105-120 mmHg ise “orta dereceli hipertansiyon”, sistolik kan basıncı 180 mmHg üzeri ve/veya diyastolik kan basıncı 120 mmHg üzerinde ise “şiddetli hipertansiyon” olarak tanımlar. İhmal edildiği takdirde beyin kanaması, damar tıkanıklığı, felç, görme kaybı vb. sağlık sorunlarına neden olabilen hipertansiyon, çağın en önemli hastalıklarından biridir. BU BELİRTİLERE DİKKAT EDİLMELİ Hastaların önemli bölümünde belirti görülmez, tanı sadece kan basıncı ölçümü ile mümkün olabilir.   Hipertansiyonun başlıca belirtileri baş ağrısı, çarpıntı, nefes darlığı, halsizlik, yorgunluk ve burun kanamasıdır. Kan basıncının çok yükseldiği durumlarda çift görme, dilde peltekleşme, yüzde veya vücutta uyuşma, karıncalanmadır. Bunun yanında bu belirtilerin hiçbiri hipertansiyona özgü olmayıp, farklı birçok hastalıkta da aynı belirtiler görülebilir.   HİPERTANSİYONUN NEDENLERİ Hipertansif hastalarının yüzde 90-95’inde herhangi bir neden saptanamaz. Bu grup hipertansiyona, ‘Primer’ veya ‘Esansiyel hipertansiyon’ (Kan basıncının belirli bir neden olmadan yükselmesi) denir.   Hipertansiyon hastalarının yüzde 5-10’unda ise saptanan farklı bir hastalığa bağlı olan ‘Sekonder hipertansiyon’ (İkincil (sekonder) hipertansiyon kavramı kişideki yüksek kan basıncının belirli bir sağlık sorununun bir sonucu olarak ortaya çıktığını ifade eder. Birincil hipertansiyondan farklı olarak, bir neden sonucunda sekonder olarak gelişen yüksek kan basıncı, ani olarak yükselir) görülür. Çeşitli böbrek hastalıkları, beyinle ilgili bazı hastalıklar, hormonal hastalıklar, bazı tümörler, bazı doğumsal hastalıklar ve bir takım ilaç kullanımları da neden olabilir.   GENETİK FAKTÖRLER DE ROL OYNUYOR Hipertansiyonda kalıtımın rolü de önemlidir. Özellikle 55 yaşından önce, birinci derece yakınlarında hipertansiyon görülenlerde, bu hastalığın gelişme riski daha fazladır.  Kalıtımsal geçiş yolu tam olarak bilinmemekle birlikte, birden çok genetik faktörün rol oynadığı kabul edilmektedir.   Hastanın yakınmaları olduğunda kan basıncının ölçülmesi önem taşır. Kan basıncı günün herhangi bir saatinde ölçülebilir. Her gün, değişik saatlerde ölçüm yapılması daha uygundur. Yemeklerden en az yarım saat, fiziki aktiviteden 5-10 dakika sonra ölçüm yapılmalıdır.   HİPERTANSİYON TEDAVİSİ Hipertansiyon tedavisinde temel amaç hedef organ hasarını önleyerek sakatlık ve ölümleri azaltmaktır. Sekonder hipertansiyonu olanlarda yani hipertansiyonu başka bir hastalığa bağlı olanlarda, hipertansiyona neden olan hastalık tedavi edilmelidir.   İlaçsız tedaviyle yeterli kan basıncı kontrolü sağlanamadığı takdirde, ilaçlı tedaviye geçilmesi gerekir.   İlaç tedavisinde bireyselleştirilmiş tedavi dediğimiz hipertansiyona eşlik eden hastalıklar ve ilaçların yan etkileri göz önünde bulundurularak, o hastaya en uygun ilaç seçilir. Tek ilaçla kontrol sağlanamayan hastalarda birden fazla ilacın bir arada uygulandığı kombine tedaviye geçilir.
Ekleme Tarihi: 17 Temmuz 2023 - Pazartesi

Hipertansiyon en önemli sağlık sorunlarından biridir

Doç. Dr. Alper Serçelik

SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi

Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi

Hipertansiyon, her yaşta görülebilmektedir. Çok yaygın görülen hipertansiyon, kalıcı sakatlık ve ölüm risklerine yol açabilen en önemli sağlık sorunlarından biridir ve erişkinlerin yüzde 20-25‘inde görülür. 

Tansiyon, kalpten pompalanan kanın, atar damarların duvarlarına yaptığı basınçtır.  Bu basıncın normalden fazla olmasına “Hipertansiyon” denir. Hipertansiyon, sistolik kan basıncının (Kalbin kanı vücuda pompaladığı ya da farklı bir deyişle kalbin kasıldığı sırada kan damarlarında oluşan basınç en yüksek seviyede olur) 140 mmHg ve üzeri, diyastolik kan basıncının (Kalbin kasılması tamamlandıktan sonra kalp bir anlığına gevşer ve tekrar kanla dolar; böylece bir sonraki kasılmaya hazırlanır. Bu gevşeme anına diyastol denir. Diyastolik kan basıncı kalp atımları arasında, kalp aktif şekilde kan pompalamazken, damarlar içinde oluşan basınçtır) ise 90 mmHg ve üzeri olmasıdır.

Dünya Sağlık Örgütü, sistolik kan basıncı 140-160 mmHg ve diyastolik kan basıncı 90-105 mmHg ise “hafif hipertansiyon”, sistolik kan basıncı 160-180 mmHg ve diyastolik kan basıncı 105-120 mmHg ise “orta dereceli hipertansiyon”, sistolik kan basıncı 180 mmHg üzeri ve/veya diyastolik kan basıncı 120 mmHg üzerinde ise “şiddetli hipertansiyon” olarak tanımlar. İhmal edildiği takdirde beyin kanaması, damar tıkanıklığı, felç, görme kaybı vb. sağlık sorunlarına neden olabilen hipertansiyon, çağın en önemli hastalıklarından biridir.


BU BELİRTİLERE DİKKAT EDİLMELİ

Hastaların önemli bölümünde belirti görülmez, tanı sadece kan basıncı ölçümü ile mümkün olabilir.

 

Hipertansiyonun başlıca belirtileri baş ağrısı, çarpıntı, nefes darlığı, halsizlik, yorgunluk ve burun kanamasıdır. Kan basıncının çok yükseldiği durumlarda çift görme, dilde peltekleşme, yüzde veya vücutta uyuşma, karıncalanmadır. Bunun yanında bu belirtilerin hiçbiri hipertansiyona özgü olmayıp, farklı birçok hastalıkta da aynı belirtiler görülebilir.

 

HİPERTANSİYONUN NEDENLERİ

Hipertansif hastalarının yüzde 90-95’inde herhangi bir neden saptanamaz. Bu grup hipertansiyona, ‘Primer’ veya ‘Esansiyel hipertansiyon’ (Kan basıncının belirli bir neden olmadan yükselmesi) denir.

 

Hipertansiyon hastalarının yüzde 5-10’unda ise saptanan farklı bir hastalığa bağlı olan ‘Sekonder hipertansiyon’ (İkincil (sekonder) hipertansiyon kavramı kişideki yüksek kan basıncının belirli bir sağlık sorununun bir sonucu olarak ortaya çıktığını ifade eder. Birincil hipertansiyondan farklı olarak, bir neden sonucunda sekonder olarak gelişen yüksek kan basıncı, ani olarak yükselir) görülür. Çeşitli böbrek hastalıkları, beyinle ilgili bazı hastalıklar, hormonal hastalıklar, bazı tümörler, bazı doğumsal hastalıklar ve bir takım ilaç kullanımları da neden olabilir.

 

GENETİK FAKTÖRLER DE ROL OYNUYOR

Hipertansiyonda kalıtımın rolü de önemlidir. Özellikle 55 yaşından önce, birinci derece yakınlarında hipertansiyon görülenlerde, bu hastalığın gelişme riski daha fazladır.  Kalıtımsal geçiş yolu tam olarak bilinmemekle birlikte, birden çok genetik faktörün rol oynadığı kabul edilmektedir.

 

Hastanın yakınmaları olduğunda kan basıncının ölçülmesi önem taşır. Kan basıncı günün herhangi bir saatinde ölçülebilir. Her gün, değişik saatlerde ölçüm yapılması daha uygundur. Yemeklerden en az yarım saat, fiziki aktiviteden 5-10 dakika sonra ölçüm yapılmalıdır.

 

HİPERTANSİYON TEDAVİSİ

Hipertansiyon tedavisinde temel amaç hedef organ hasarını önleyerek sakatlık ve ölümleri azaltmaktır. Sekonder hipertansiyonu olanlarda yani hipertansiyonu başka bir hastalığa bağlı olanlarda, hipertansiyona neden olan hastalık tedavi edilmelidir.

 

İlaçsız tedaviyle yeterli kan basıncı kontrolü sağlanamadığı takdirde, ilaçlı tedaviye geçilmesi gerekir.

 

İlaç tedavisinde bireyselleştirilmiş tedavi dediğimiz hipertansiyona eşlik eden hastalıklar ve ilaçların yan etkileri göz önünde bulundurularak, o hastaya en uygun ilaç seçilir. Tek ilaçla kontrol sağlanamayan hastalarda birden fazla ilacın bir arada uygulandığı kombine tedaviye geçilir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gaziantepgapgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.