Başkan Şahin Dünya'ya konuştu; "Bölgenin Hindistan'ı olmak istiyoruz..."

Burada yeşil enerji var. Rüzgar, güneş ve biyogazı hızlıca hayata geçirmek gerekiyor.”dedi. Şahin ayrıca işsizliğinde büyük bir sorun olduğunun altını çizerek; “Genç işsizlik çok hızlı yükseliyor. Büyük firmalarla işbirliği yaptık, bölgenin Hindistan'ı olmak istiyoruz. Bilgi işlem altyapımızı güçlendirdik. Şimdi bizim arkadaşlar diğer belediyelere hizmet satmaya başladı. Tüccar şehir olunca bundan para kazanmaya başladık”diye konuştu. Genel siyasi yapıdan, ABD’deki seçimlere, teknolojik gelişmelerden , pandemiye karşı verilen mücadeleye, su ve kuraklık meselesinden yardım amaçlı üretilen ve dağıtılan maskelere özetle hayata dair her konuda ciddi açıklamalar yapan Başkan Şahin’in açıklamalarından satır başları şöyle; -Ülkemizde kutuplaşmanın, ayrıştırmanın bu kadar yoğun olduğu bir ortamda TBB, bizi bir araya getiren özel bir kurum. Encümenimizde bütün partilerden belediye başkanları var. Oturduğumuzda ortak sorunlarımızı nasıl çözeceğiz. -Trump salgın işini hafife almasaydı seçimlerde başka bir sonuç çıkabilirdi. -Amazon, Huawei gibi şirketlerle bizim yerel şirketlerimiz bir araya geldik. Ankara'da büyük bir akıllı şehir sempozyum yaptık. Şehir nasıl akıllı olur deyince; (Cumhurbaşkanımız da dinliyor) "Eğer sorununuzu çözerken teknoloji kullanıyorsanız şehir akıllıdır" dedim. -1200 okulu güvenli okulu Güvenli Okul Sertifika Programı'na aldık. Sadece Gaziantep Belediye başkanı  olarak 6 milyon TL destek verdik. Dezenfektanından sıvı sabununa, maskeye kadar çocukların ihtiyaçlarını karşıladık. Anneleriyle birlikte eğitim verip tabletle ödüllendirdik. -Akıllı ulaşımın altyapısını 2017'de hazırlamıştık. Bunu ilk sağlayan belediye biz olduk. Bilişim AŞ'yi kurduk, başına en akıllı bilgisayar mühendislerini koyduk. Mesele bu. Belediye başkanının dünya nereye gidiyor diye odaklanması gerekiyor. -Kumaş fabrikaları Gaziantep'te. Eğer Cumhurbaşkanımız 140 ülkeye sağlık seti gönderdiyse hepsi 90'lı yıllarda Gaziantep'te kurulan fabrikalardan. -Küresel büyük bir sorunla ulusal bir mücadele var. Bütün partilerin belediyeleri korkunç bir şekilde bu süreçte çok önemli görev aldı. Hem gelirler azaldı hem giderler arttı. -Ben başkan olduktan sonra dünyadaki güçlü belediyelerle; Almanya, İsveç, İsviçre gibi ülkelerin birlikleriyle  hemen iletişime geçtik. "Dünya nereye gidiyor ve kendimizi nasıl odaklamalıyız'ı çalıştık. -15 günde 15 milyon maske dağıttık. Sosyal belediyeciliğin gereği olarak hepsinin evlerine teslim ettik. -Su yönetimi en önemli başlığımız. Belediyeler en büyük üretici ve tüketici. Biz Antarktika'ya gittik. Küresel ısınmanın da boyutunu gördük. TBB'de dedik ki, "Su ve iklim krizi" başlıklarında fikir projesi çıkaracağız. En iyisini ödüllendirip uygulayacağız." -Özel sektör bana geldi dedi ki, "Biz burada biyogaza girmek istiyoruz". "Hayır" dedim, "hemen ben giriyorum". Bir belediye ilk kez biyogaza girdi. Şu anda 3 MW enerji üretiyoruz, hem de çıkan ürünle sıvı gübre elde edip park ve bahçelerdeki ihtiyacımızı karşılıyoruz. -Artık yeşil ekonomi... Eğer siz dünyaya entegre olmak istiyorsanız geçen dönemin kodları güvenlikti, mülteciydi. Yeni dünyanın kodu ise yeşil ekonomi. Burada yeşil enerji var. Rüzgar, güneş ve biyogazı hızlıca hayata geçirmek gerekiyor. -Kadın Kooperatifi'ni kurduk. Kadınlar traktörün başında sumak ekiyor, zahter ekiyor. Hepsi de koronasavar. İçinde C vitamini var, D vitamini var. Bir şifa paketi hazırladık, koronalı hastaların evine gönderiyoruz geçmiş olsun diye. -Genç işsizlik çok hızlı yükseliyor. Büyük firmalarla işbirliği yaptık, bölgenin Hindistan'ı olmak istiyoruz. Bilgi işlem altyapımızı güçlendirdik. Şimdi bizim arkadaşlar diğer belediyelere hizmet satmaya başladı. Tüccar şehir olunca bundan para kazanmaya başladık. -"Yahu bir kadın başkan geldi, yeme-içme işiyle uğraşıyor" demeyin. Bu ekonomi, bu istihdam, bu ihracat... Ben milyonlarca insanı bölgeye getirirsem ne terör kalır ne uyuşturucu kalır. Bu şehir milliyetçiliği de değil.