52 yıllık tecrübesini öğrencilerine aktarıyor

Enstrüman yapım atölyesine 6 yaşında adım atan Karadağlı, okul zamanının dışında atölyede çalışarak mesleği öğrenmeye başladı. Müziğe ilgisi sayesinde iş ve eğitim hayatını başarıyla sürdüren Karadağlı, üniversitede de konservatuvarı bitirerek öğretmen oldu. Farklı okullarda çalıştıktan sonra  Gaziantep Ticaret Odası Güzel Sanatlar Lisesinde bağlama eğitmeni olarak görev yapmaya başlayan Karadağlı, geçen yıl Milli Eğitim Bakanlığının desteğiyle açılan Çalgı Yapım, Bakım ve Onarım Atölyesi'nde hem usta hem de öğretmen yetiştirmenin mutluluğunu yaşıyor. Öğrencilere mesleğin inceliklerini öğreten Karadağlı, derslerden arta kalan zamanlarda öğrencilerle türküler eşliğinde saz çalmayı ihmal etmiyor. "Bildiklerimi öğretmek çok güzel bir duygu" Usta-öğretmen Karadağlı,  enstrüman yapmayı çok küçük yaşlarda ustalardan öğrendiğini söyledi.   Yarım asırdır enstrüman işinin içinde olduğunu anlatan Karadağlı, "Bu sanatı kendi yetiştiğimiz gibi öğrencilerimize öğretmeye çalışıyoruz. Bağlamanın ağaç olarak gelip enstrüman olmasına kadar her aşamayı öğrencilerimize aktarıyoruz." dedi. İnsan yetiştirmenin çok önemli olduğunu belirten Karadağlı, şunları söyledi: "En büyük haz aldığım şey öğrencilere bir şeyler öğretmek ve onların bu işi yaptığını görmek. Biz bu ülkenin bireyleriyiz, bu ülke bize çok şey verdi, biz de bu ülkeye bir şey vermek zorundayız. Çünkü bu vatan bizim vatanımız. Eğer bilen mezara götürürse bildiğini, olmaz. Bizim ustalarımız nasıl hassasiyetle bize öğrettilerse biz de bu bilgiyi öğrencilerimize aktarmak zorundayız. Hem neslimizin devamı hem de ülkemizin güçlü olması için bilgimizin mezara gitmemesi lazım. Öğretmenlik fedakarlık isteyen bir meslektir, ben de birbirinden değerli evlatlarıma, pırıl pırıl gençlerime ölmeden önce bildiklerimi öğretmek istiyorum. Çok güzel bir duygu, parayla pulla servetle makamla mevkiyle satın alınacak bir şey değil. Bunun hazzını yaşayarak anlarsınız, çok güzel bir duygu." Mustafa Karadağlı, başta İstanbul, İzmir, Ankara olmak üzere Türkiye'nin birçok yerinde yetiştirdiği öğrencileri bulunduğunu ve bunun çok güzel bir duygu olduğunu kaydetti. Öğretmenlik mesleğinin fedakarlık gerektirdiğini aktaran Karadağlı, öğretmenin davranışlarıyla örnek bir birey olmasının en iyi eğitim olduğunu sözlerine ekledi. 9. sınıf öğrencisi Arda Ayten, atölyenin okurken sevdiği işi yapma olanağı sağladığını ifade ederek, öğretmeninin iki alanda da usta olması sayesinde daha kolay öğrendiğini belirtti. 11. sınıf öğrencisi Abdullah Arı da atölyede bağlamanın yapım aşamalarını öğrendiklerini kaydederek, "Benim çalgım da bağlama olduğu için bu atölye benim için çok avantajlı. Kendi enstrümanımı tanıyorum, telini değiştirmektir, tesviyesi, zımparalaması ve cilalamasını öğreniyorum. Mustafa hocamız hem çok iyi bağlama icracısıdır hem de çok iyi bağlama yapım ustasıdır. Ondan hem çalgı yapım konusunda hem de bağlama icrasını öğreniyorum. Elimizden geldiğinde arkasından gitmeye çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.