deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ bahis siteleri siyahbet giriş blossomtips.com deneme bonusu veren siteler casino siteleri

Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir

“AŞIRI TEKNOLOJİ KULLANIMI AKADEMİK BAŞARIYI OLUMSUZ ETKİLİYOR”

EĞİTİM 22.02.2020 - 09:12, Güncelleme: 12.01.2023 - 07:33 8599+ kez okundu.
 

“AŞIRI TEKNOLOJİ KULLANIMI AKADEMİK BAŞARIYI OLUMSUZ ETKİLİYOR”

Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Yavuz Samur, teknolojik cihazların aşırı kullanımının çocukların sağlığını ve akademik başarısını olumsuz etkilediğini söyledi.

Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölüm Başkanı da olan Doç. Dr. Samur, SANKO Okulları Abdulkadir Konukoğlu Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda velilere ve öğrencilere yönelik ‘Teknoloji, Çocuğum ve Ben’ konulu iki konferans verdi. SANKO Okulları Genel Müdürü Fırat Mümtaz Asyalı, okul yöneticileri ve öğretmenlerin de katıldığı konferansta, çocuğa akıllı telefon almak için minimum 12, uygun olanın ise 13 yaş olduğuna dikkat çekti. “Çocuğumuzun dilinden konuşmak istiyorsak, teknolojik bir dil dahi olsa anlamaya çalışıp, ortak bir sohbet dili oluşturmalıyız” diyen Doç. Dr. Yavuz Samur, şunları kaydetti: “Çocuklarla bunları konuşun ki ne yaptıklarını anlayıp, farkına varın. Çocuğunun telefonunda, tabletinde hangi oyunlar olduğunu bilmeyen anne baba ile kitaplığında hangi kitaplar olduğunu bilmeyen anne baba arasında hiçbir fark yoktur.” EVDE NE KADAR EKRAN VARSA BAĞIMLILIK ORANI DA O KADAR ARTIYOR Bazı alanlarda, zamanlarda ve mekanlarda teknolojiye sınırlandırma getirilebileceğine vurgu yapan Doç. Dr. Samur, şu önerilerde bulundu: “Evde ne kadar ekran varsa bağımlılık oranı da o kadar yükseliyor. Evinizde ne kadar kitap varsa başarı oranınız da o kadar artıyor. Yapılan bilimsel çalışmalarla, çocukların uyku süresi arttıkça başarısının da arttığı kanıtlanmıştır. Araştırmada, günde 9 saat uyuyan çocukların, 7, 5 ve 3 saat uyuyan çocuklara göre daha başarılı olduğu ortaya çıkıyor. Bu nedenle aşırı teknoloji kullanımlarına bağlı uykusuzluğu önlemeliyiz. Biz mi cihazları yönetiyoruz, yoksa cihazlar mı bizi yönetiyor? Buna dikkat etmeliyiz. Belli bir zamandan sonra cihazlar bize hükmediyor. Çocukların teknolojik araçlardan daha çok fiziksel etkileşime ihtiyacı var. O nedenle bunları dijital emzik gibi kullanmaktan vazgeçmeliyiz. Hiçbir çocuk teknoloji bağımlısı olarak dünyaya gelmez, teknoloji bağımlılığı diye bir şey yok. Çocuğuyla vakit geçirmeyen anne baba var. Yatak odasında teknolojik cihaz bulunduran çocuklar, kilo artışı, agresif davranışlar, bağımlılık ve akademik başarıda düşüş gibi ciddi problemler yaşıyor. Çocukların kendilerine verebilecekleri en büyük zararlardan birisi yastığın altında telefonla uyumaktır. Eğer akıllı telefonunuz varsa elinizin uzanabileceği en uzak noktaya koymalısınız.” SOKAK OYUNLARINI OKULLARA TAŞIMALIYIZ Sosyal etkileşimde önemli yeri olan geleneksel sokak oyunlarının daha güvenli olduğu için okul bahçelerine taşınması gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Samur, “Lise öğrencisi bile kendine ayrılmış ekransız bir zaman istiyor. Yeni sokaklarımız okullarımız olmalı, okullar sokağın rolünü üstlenmelidir. Sokakta bile artık teknoloji var. Aileler ve okul idareleri, çocukların okul bahçelerinde arkadaşları ile geleneksel sokak oyunlarını oynayıp, verimli zaman geçirebilecekleri ortam sağlamalı” ifadelerini kullandı.  Çocukların fiziksel oyun oynamak istediklerini anlatan Doç. Dr. Samur, bu görüşünü “5 bin 200 çocuğa okulda oyun oynamak isteseniz hangi oyunu oynarsınız diye sordum.  Futbol, saklambaç, basketbol, yerden yüksek, voleybol çıktı. Dijital oyun tercih eden çıkmadı” açıklaması ile destekledi. OYUNLARIN AMACI İNSANLARI EKRAN KARŞISINDA FAZLA TUTMAK “Yasaklamayın, sınırlayın, yasaklamak cezbedici hale getirir. Yasaklamak yanlış, sınırlı kullanım ise daha doğru yöntemdir” diyen Doç. Dr. Samur, ailelere şu uyarıları yaptı: “Çocuğunuz fiziksel, sosyal etkinliklerinde aksama, akademik başarısında düşüş ile birlikte süre sorunu yaşıyorsa bağımlılık vardır. Çocuklar oyun oynarken duracakları yeri ve zamanı bilmiyor, burada çocukların velilere ihtiyacı var. Çocukların şiddet ve korku içeren oyunlar oynamaması gerekiyor. Anne- babalar çocuklarının ne oynadığını, nasıl oyunlarla vakit geçirdiklerini kontrol edip, konuşarak ebeveyn denetimleri mutlaka yapmalılar. Bütün oyunlar ve uygulamalar insanların daha fazla vakit geçirmesi için var. Oyunlarda amaç bizi daha fazla ekran karşısında tutmaktır. Çocukların oynadığı oyunların yaşına uygun olması gerekiyor. Çocukları anlamamız lazım, her şeyin bir sınırı olmalı. Çağımızın kurtarıcılarından birisi kutu oyunlarıdır. Çocuğunuza veya arkadaşlarına hediye alacaksanız kutu oyunları tercih etmeniz faydalı olacaktır.” ÇOCUKLARIMIZIN BİLİNÇLİ NESİLLER OLARAK YETİŞMESİNİ ÖNEMSİYORUZ SANKO Okulları Genel Müdürü Fırat Mümtaz Asyalı da teknolojinin aşırı kullanımının gerek çocukları gerekse velileri olumsuz etkilediğini anımsatarak, şu değerlendirmeyi yaptı: “Öğrencilerimizin ve velilerimizin teknolojiyi etkin ve doğru kullanmalarını önemsiyoruz. Velilerimizin teknolojik oyunları ve uygulamaları daha yakından tanıyıp, çocuklarımızın bilinçli bireyler olarak yetişmesi toplumumuz açısından önem taşımaktadır. Bugünkü seminere katılan tüm velilerimize ve öğrencilerimize teşekkür ederim.” Doç. Dr. Samur, konferansın ardından öğrenciler ve velilere kitabını imzaladı.
Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Yavuz Samur, teknolojik cihazların aşırı kullanımının çocukların sağlığını ve akademik başarısını olumsuz etkilediğini söyledi.

Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölüm Başkanı da olan Doç. Dr. Samur, SANKO Okulları Abdulkadir Konukoğlu Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda velilere ve öğrencilere yönelik ‘Teknoloji, Çocuğum ve Ben’ konulu iki konferans verdi.

SANKO Okulları Genel Müdürü Fırat Mümtaz Asyalı, okul yöneticileri ve öğretmenlerin de katıldığı konferansta, çocuğa akıllı telefon almak için minimum 12, uygun olanın ise 13 yaş olduğuna dikkat çekti.

“Çocuğumuzun dilinden konuşmak istiyorsak, teknolojik bir dil dahi olsa anlamaya çalışıp, ortak bir sohbet dili oluşturmalıyız” diyen Doç. Dr. Yavuz Samur, şunları kaydetti:

“Çocuklarla bunları konuşun ki ne yaptıklarını anlayıp, farkına varın. Çocuğunun telefonunda, tabletinde hangi oyunlar olduğunu bilmeyen anne baba ile kitaplığında hangi kitaplar olduğunu bilmeyen anne baba arasında hiçbir fark yoktur.”

EVDE NE KADAR EKRAN VARSA BAĞIMLILIK ORANI DA O KADAR ARTIYOR

Bazı alanlarda, zamanlarda ve mekanlarda teknolojiye sınırlandırma getirilebileceğine vurgu yapan Doç. Dr. Samur, şu önerilerde bulundu:

“Evde ne kadar ekran varsa bağımlılık oranı da o kadar yükseliyor. Evinizde ne kadar kitap varsa başarı oranınız da o kadar artıyor. Yapılan bilimsel çalışmalarla, çocukların uyku süresi arttıkça başarısının da arttığı kanıtlanmıştır. Araştırmada, günde 9 saat uyuyan çocukların, 7, 5 ve 3 saat uyuyan çocuklara göre daha başarılı olduğu ortaya çıkıyor. Bu nedenle aşırı teknoloji kullanımlarına bağlı uykusuzluğu önlemeliyiz. Biz mi cihazları yönetiyoruz, yoksa cihazlar mı bizi yönetiyor? Buna dikkat etmeliyiz. Belli bir zamandan sonra cihazlar bize hükmediyor.

Çocukların teknolojik araçlardan daha çok fiziksel etkileşime ihtiyacı var. O nedenle bunları dijital emzik gibi kullanmaktan vazgeçmeliyiz. Hiçbir çocuk teknoloji bağımlısı olarak dünyaya gelmez, teknoloji bağımlılığı diye bir şey yok. Çocuğuyla vakit geçirmeyen anne baba var. Yatak odasında teknolojik cihaz bulunduran çocuklar, kilo artışı, agresif davranışlar, bağımlılık ve akademik başarıda düşüş gibi ciddi problemler yaşıyor. Çocukların kendilerine verebilecekleri en büyük zararlardan birisi yastığın altında telefonla uyumaktır. Eğer akıllı telefonunuz varsa elinizin uzanabileceği en uzak noktaya koymalısınız.”

SOKAK OYUNLARINI OKULLARA TAŞIMALIYIZ

Sosyal etkileşimde önemli yeri olan geleneksel sokak oyunlarının daha güvenli olduğu için okul bahçelerine taşınması gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Samur, “Lise öğrencisi bile kendine ayrılmış ekransız bir zaman istiyor. Yeni sokaklarımız okullarımız olmalı, okullar sokağın rolünü üstlenmelidir. Sokakta bile artık teknoloji var. Aileler ve okul idareleri, çocukların okul bahçelerinde arkadaşları ile geleneksel sokak oyunlarını oynayıp, verimli zaman geçirebilecekleri ortam sağlamalı” ifadelerini kullandı. 

Çocukların fiziksel oyun oynamak istediklerini anlatan Doç. Dr. Samur, bu görüşünü “5 bin 200 çocuğa okulda oyun oynamak isteseniz hangi oyunu oynarsınız diye sordum.  Futbol, saklambaç, basketbol, yerden yüksek, voleybol çıktı. Dijital oyun tercih eden çıkmadı” açıklaması ile destekledi.

OYUNLARIN AMACI İNSANLARI EKRAN KARŞISINDA FAZLA TUTMAK

“Yasaklamayın, sınırlayın, yasaklamak cezbedici hale getirir. Yasaklamak yanlış, sınırlı kullanım ise daha doğru yöntemdir” diyen Doç. Dr. Samur, ailelere şu uyarıları yaptı:

“Çocuğunuz fiziksel, sosyal etkinliklerinde aksama, akademik başarısında düşüş ile birlikte süre sorunu yaşıyorsa bağımlılık vardır. Çocuklar oyun oynarken duracakları yeri ve zamanı bilmiyor, burada çocukların velilere ihtiyacı var. Çocukların şiddet ve korku içeren oyunlar oynamaması gerekiyor. Anne- babalar çocuklarının ne oynadığını, nasıl oyunlarla vakit geçirdiklerini kontrol edip, konuşarak ebeveyn denetimleri mutlaka yapmalılar.

Bütün oyunlar ve uygulamalar insanların daha fazla vakit geçirmesi için var. Oyunlarda amaç bizi daha fazla ekran karşısında tutmaktır. Çocukların oynadığı oyunların yaşına uygun olması gerekiyor. Çocukları anlamamız lazım, her şeyin bir sınırı olmalı. Çağımızın kurtarıcılarından birisi kutu oyunlarıdır. Çocuğunuza veya arkadaşlarına hediye alacaksanız kutu oyunları tercih etmeniz faydalı olacaktır.”

ÇOCUKLARIMIZIN BİLİNÇLİ NESİLLER OLARAK YETİŞMESİNİ ÖNEMSİYORUZ

SANKO Okulları Genel Müdürü Fırat Mümtaz Asyalı da teknolojinin aşırı kullanımının gerek çocukları gerekse velileri olumsuz etkilediğini anımsatarak, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Öğrencilerimizin ve velilerimizin teknolojiyi etkin ve doğru kullanmalarını önemsiyoruz. Velilerimizin teknolojik oyunları ve uygulamaları daha yakından tanıyıp, çocuklarımızın bilinçli bireyler olarak yetişmesi toplumumuz açısından önem taşımaktadır. Bugünkü seminere katılan tüm velilerimize ve öğrencilerimize teşekkür ederim.”

Doç. Dr. Samur, konferansın ardından öğrenciler ve velilere kitabını imzaladı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gaziantepgapgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.