30 Ağustosları Ekonomik Zaferlerle Taçlandıralım

Nice badireler sonrası 30 Ağustos 1922 yılında Dumlupınar’da gelen zafer sonrası taçlandırdığımız istiklal ve istikbal mücadelemiz, bugün aynı dirayet ve kararlılıkla devam etmektedir. Bağımsızlığına düşkün Türk Milleti, o günden bu yana iç ve dış tüm komplolara aynı ruh ile karşı koyabilmiş yarının Büyük Türkiye’si için mücadelesini ortaya koymaya devam etmiştir. Ne mutlu ki, şanlı tarihimiz cephelerde elde edilen büyük kahramanlıklarla dolmuştur. Zaman bu zaferleri farklı alanlara da taşıma zamanıdır. Savaşlar, zaferler sadece coğrafyalar üzerinde yaşanmıyor. Ekonomik anlamda da sürekli savaşlar yaşanıyor. Günümüzde bunun en somut örneğini yaşıyoruz. Bundan dolayı bekamız için ekonomi alanında da zaferlerimiz olmalı. Yaşadığı birçok badirelere rağmen bugün belli bir noktaya gelen ülke ekonomimiz hiç şüphesiz daha da büyük başarılara imza atabilecek güçtedir. Bunun için ciddi reform dediğimiz adımları bir an önce atmalıyız. 30 Ağustosları ekonomik zaferlerimiz ile taçlandırmalıyız.

İthalata Bağımlılığa Son Vermeliyiz

Dün nasıl ki cephede milletçe bir bütün olarak zaferlere koştuysak, bugün de aynı şekilde milletçe bir bütün olarak ekonomik savaştan galip çıkmalıyız. Bunun için elzem ihtiyaçlar harici dışa bağımlılık gerektiren ürünleri terkederek bu mücadeleyi başlatmalıyız. Bunun için tasarruflarımızı arttırmalı ve üretimin ithalattan oluşan bölümünü iç kaynaklara yönlendirmeliyiz. Unutmamalıyız ki, ekonomi alanında zaferin ilk şartlarından biri de ithal ürünlere olan bağımlılığa son vermekten geçer. 

Bu duygu ve düşünceler içerisinde aziz milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı tebrik eder, bizlere bu zaferleri yaşatan tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ederim.