Kuraklığın olumsuz etkileri sulamada otomasyonla azaltılacak
Tarım ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, bir yandan sulamada otomasyon uygulamalarını yaygınlaştırmak için çeşitli projeleri uygulamaya alırken diğer yandan atık suların yeniden kullanıma sunulmasına yönelik çalışmalarla kuraklığın olumsuz etkilerini azaltmayı hedefliyor.
Türkiye'de su kaynaklarının kısıtlı olması ve tüm sektörlerde talebin gün geçtikçe artması, mevcut su kaynaklarının en ekonomik şekilde kullanılmasını zorunlu kılıyor.
Dolayısıyla su yönetiminde sektörler arasında çevreyle uyumlu adil bir paylaşımın tesis edilmesi ve suyun etkin kullanımının sağlanması önem taşıyor. Ülkenin yıllık ortalama toplam 112 milyar metreküplük kullanılabilir su potansiyelinin yaklaşık yüzde 77'si tarımsal sulamada kullanılıyor. Bütün projeler tamamlandığında sulamada kullanılan söz konusu oranın yüzde 64'e çekilmesi hedefleniyor.
DSİ, küresel iklim değişikliğine bağlı olarak, sıklığı, şiddeti ve etkinlik alanı artan kuraklığın olumsuz etkilerinin azaltılmasına yönelik yapısal ve yapısal olmayan tedbirleri devreye alıyor.
Bu kapsamda, yapısal olarak ekonomik kullanılabilir su potansiyelini geliştirmek için depolama tesislerinin tamamlanması, havzalar arası su aktarımı projelerinin bitirilmesi, yeni inşa edilecek sulama sistemlerinin basınçlı-borulu olarak yapımı, işletmedeki sulama tesislerinin yenileme projesi kapsamında basınçlı-borulu sistem haline getirilmesi ve modernizasyonunun alternatif finans yöntemleri bulunarak hızlıca yapılması planlanıyor. Ayrıca, işletmedeki sulama tesislerinin bakım ve onarım ihtiyaçlarının "Bak-Onar Projeleri" kapsamında su kullanıcı teşkilatlarla birlikte gecikmeden karşılanarak, iletim randımanının yükseltilmesi hedefleniyor.
Kayıp ve kaçakla mücadele için yeni sistemler yolda
Öte yandan kayıp ve kaçakların tespit edilebilmesi için işletmedeki sulama tesislerine ölçü sistemleri kurulması, sulama yönetiminde otomasyon uygulamalarının yaygınlaştırılması ve kullanılmış suların sulamada yeniden kullanımı amacıyla gerekli tesislerinin inşa edilmesi için çalışmalar yapılıyor.
Yapısal olmayan çalışmalar kapsamında ise işletmede bulunan tüm barajlar için (enerji-içme suyu-sulama) işletme programlarının hazırlanması hedefleniyor. Sulama yönetimi faaliyetleri kapsamında sulama tesislerinde bitkilerin ihtiyaçlarına göre "genel planlama" yapılması öngörülüyor. Suyun ihtiyaçtan daha fazla kullanımının önüne geçmek amacıyla altyapısı uygun borulu sulama tesislerinde kademeli su kullanım hizmet bedeli uygulanması, kuraklık ve alınacak tedbirler konusunda bilgilendirme çalışmaları yapılması planlanıyor.
Ergene Havzası örnek olacak
DSİ, içme suyu temin edilen veya edilmesi planlanan havzalarda genellikle baraj, gölet gibi depolamaların membaında kirlilik tehdidi oluşturan atık suların toplanması, arıtılarak yeniden kullanıma kazandırılması ve kontrollü deşarjına ilişkin çalışmalar yürütüyor.
Atık su arıtımına yönelik çalışmalar, endüstriyel, evsel ve tarımsal kökenli atık sular sebebiyle kirlilik yükü ciddi oranda artan Ergene Havzası'nda başladı. Bu kapsamda 6 yılda 15 atık su arıtma tesisi inşa edilerek, işletilmek üzere ilgili belediyelere devredildi. Bu tesislerle Ergene Nehri'ne deşarj olan kentsel atık suların yüzde 60'ı arıtıldı. Tesisler, bölgede 2045 yılı için öngörülen toplam 1 milyon 130 bin kişilik nüfusun atık suyunu arıtacak kapasitede projelendirildi.
DSİ tarafından bugüne kadar tamamlanan 24 tesisle günlük 322 bin metreküp su arıtılıyor.
Yer altı suları
Dünyada ve Türkiye'de geçmişten bugüne içme-kullanma, sanayi ve sulama maksadıyla yer altı suyundan faydalanılıyor. Yer altı sularını kalite ve miktar açısından korumak için DSİ tarafından "yeraltı suyu suni besleme tesisleri" hayata geçiriliyor. Bu kapsamda 2019'da yürürlüğe konulan "Yer Altı Suyu Besleme Tesisleri Eylem Planı" çerçevesinde 120'den fazla proje tamamlanarak devreye alındı.