“Atatürk şöyle diyor ;  “Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım ilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar karşısında, belki gayelere tamamen erişemediğimizi, fakat asla taviz vermediğimizi, akıl ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir. Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.”

Kendisi gibi Gazi ünvanı taşıyan biz Gaziantep’liler de diyoruz ki ;

“Türküm, doğruyum, çalışkanım!
Yasam; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.
Ey büyük Atatürk!
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe hiç durmadan yürüyeceğime ant içerim.”

Bizler her sabah , bu andı içen bir nesilin evlatları ,  yani senin manevi mirasçıların olarak andımız ant , sözümüz sözdür. Hiçbir ahval şerait bizi bu sözümüzden alı koyamaz. "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." ilkesi ile sorunlar  karşısında yılgınlığa düşmeden mücadele etmeye devam edeceğiz.  "muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma" hedefimizden hiçbir zaman vazgeçmedik , bundan sonra da  asla vazgeçmeyeceğiz.”

Konuşmanın ardından topluluk hep bir ağızdan 10. Yıl marşını söyleyerek dağıldı.