deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler bahis siteleri youtube mp3 bonus veren siteler 2024 deneme bonusu veren siteler

Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir

Gaün Rektörü Gür’den “Geçmişten Geleceğe Türkiye’nin Stratejik Vizyonu” Konulu Söyleşi

GÜNDEM 17.04.2018 - 13:57, Güncelleme: 12.01.2023 - 07:33 6483+ kez okundu.
 

Gaün Rektörü Gür’den “Geçmişten Geleceğe Türkiye’nin Stratejik Vizyonu” Konulu Söyleşi

Birlik Vakfı Kahramanmaraş Şubesi ve Genç Birlik Kahramanmaraş Şubesi tarafından hazırlanan programda Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Rektörü Prof. Dr. Ali Gür “Geçmişten Geleceğe Türkiye’nin Stratejik Vizyonu” hakkında bilgi verdi.

Birlik Vakfı Kahramanmaraş Şubesi Konferans salonunda gerçekleştirilen söyleyişi de önemli açıklamalarda bulunan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür,  Anadolu coğrafyasının önemine vurgu yaparak, “Anadolu coğrafyası doğal zenginlikler üzerine kurulmuş büyük bir hazine. Böylesi bir coğrafyada kalıyorsanız bir taraftan yer üstü zenginlikleriniz, diğer taraftan yer altı zenginliklerinizi ele geçirmek isteyenler tabi ki sürekli sizi engellemeye ve yurdunuzu size dar etmeye çalışacaklardır” dedi.   Türkler İslamın Bayraktarıdır   GAÜN Rektörü Prof. Dr. Gür konuşmasında şunları söyledi: “İbn-i Haldun’un güzel bir tespiti var, ‘coğrafyamız kaderimizdir.’ Biz bu kaderimizi yaşıyoruz. Bir taraftan maveraünnehir diğer taraftan Ortadoğu, diğer taraftan kadim medeniyetler. Özelikle Mezopotamya da yaşamış medeniyetler ve Anadolu coğrafyasının büyük bir hazineleri, böylesi büyük bir coğrafyayı yar etmek istemeyeceklerdir. Yeni Zelanda gibi bir ada ülkesinde yaşasaydık kimse bize karışmazdı. Bütün geçiş noktaları bizim coğrafyadan geçtiği için kıymetli bir yerde yaşıyoruz. Avrupa ile Asya arasındaki geçiş köprüsü Anadoludur. Bütün medeniyetlerin geçiş noktasında biz yaşıyoruz. Böylesine muhteşem yer altı ve yer üstü zenginliklere sahip olan bir coğrafyayı bizlere kolay kolay yar etmezler. Bütün kıyamet bunun üzerinden kopuyor. Uzun yıllar Osmanlı hâkimiyeti ondan önce Selçukiler, özelikle Nizamülmülk döneminde ve 3000 yıllık kurumsallaşmış devlet yapımızla birlikte geleneklerimiz ve dünyaya bıraktığımız mirasımızla yeryüzünde vazgeçilmez bir güce sahibiz. Nerde bir mağdur ve mazlum varsa dinine, diline, ırkına bakmadan biz el uzatırız. Atalarımız hep bunu yaptı ve bizlerde bu geleneği devam ettireceğiz. Tarihte hiç kesintisiz varlığını devam ettiren nadir milletlerden birisiyiz. Batı coğrafyası Müslümanlar geliyor demiyorlar, Türk’ler geliyor diyorlar. Türkler mazlum ve mağdurların koruyucusudur ve aynı zamanda İslam’ın bayraktarıdır.”   Kalıcı Roller Üstleniyoruz   İstikrarsız koalisyon dönemlerinden sonra istikrarlı dönemin başladığını söyleyen Prof. Dr. Gür konuşmasını şöyle sürdürdü, “Biz gücümüzü keşfederken aynı zamanda milli ve yerli üretime başladık. Uzun yıllar bölünme ve çatışma korkuları ile bizi terbiye etmeye ve dizginlemeye çalışanların istekleri son birkaç yıldır akim kaldı. Türkiye artık bölünür korkusu yaşamadığı gibi farklı etnik kimlikler ve mezhepler birlikte yaşamanın gücünü ve onurunu keşfetti. Tam tersi gönül dünyamızın sınırları genişliyor. Devletimizin kararlılığı, ordumuzun ve polis gücümüzün kahramanlığı ve yerli ve milli savunma sistemlerimizle Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonları büyük bir başarıyla neticelendi. Coğrafyamızda vekalet savaşları yürütenlerin hevesleri kursaklarında kaldı. Cerablus, Mare Azez, El-bab ve şimdi de Afrin gibi yerleşim bölgelerine Milli Eğitim, Diyanet, Güvenlik ve Asayiş kurumlarımız ve diğer devlet kurumlarımız ile oralarda kurumsal bir yapı oluşturduk. Bunun devamında Gaziantep Üniversitesi olarak da Cerablus’ta Meslek Yüksek Okulu açıyoruz. Yüksek Öğretim alanında da kalıcı rolleri üstleniyoruz. El- Bab’ta Türkiye tarafından yapılan 300 yatak kapasiteli mükemmel lüks bir hastane açılıyor. Türkiye o bölgeyi kalkındırmak adına her türlü çabayı sarf ediyor.  Cumhurbaşkanımızın dediği gibi bizim orada gözümüz yok ama oradan gelecek olan terör tehdidini ortadan kaldırmak ve orayı yaşanabilir kılmak zorundayız. Eskiden bir devlet liderimizin Amerika, Rusya başkanları ile yüz yüze görüşmeyi bırakın telefonda görüşmesi bile günlerce gündem olurdu. Şimdi Sayın Cumhurbaşkanımız bir günde Rus başkanıyla, Amerika başkanıyla, Almanya’yla, Fransa’yla ve İngiltere’yle birkaç telefon trafiği yapıyor ve bu durum artık normal ve sıradan bir süreç haline geldi. Rusya’da şu an Türkiye’ye mahkûm, Amerika’da Türkiye’ye mahkûm. Bizim yer almadığımız bir masa sonuç üretememektedir. Biz ne Rusya ne de Amerika’nın yanındayız. Biz mazlum ve mağdurların yanındayız. Önemli olan onurlu, dik bir duruş ve kararlı bir strateji sergilemektir. Devletimiz tüm kurumları ve milleti ile bütünleştiği, kenetlendiği, yerli ve milli üretim hamleleri yaptığı sürece bu coğrafyanın mazlumlarının da umudu olacaktır.  Kurtuluş Savaşı’nda nasıl liderlikle bu millet yeniden küllerinden doğup ayağa kalktıysa bugün de Cumhurbaşkanımızın bu konudaki feraseti, vizyonu ve dik duruşuyla bu millet bütünleşti ve dimdik ayakta mücadele veriyor. Bir milletin eğer kendine güveni varsa ve gelecekle ilgili hedefleri net ise başarılı olma yolunda önemli adımlar atılmış demektir. Bunun tarihteki yansımaları çok önemlidir ve tarih tekerrürden ibarettir. Allah birlik ve beraberliğimizi daim kılsın.”
Birlik Vakfı Kahramanmaraş Şubesi ve Genç Birlik Kahramanmaraş Şubesi tarafından hazırlanan programda Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Rektörü Prof. Dr. Ali Gür “Geçmişten Geleceğe Türkiye’nin Stratejik Vizyonu” hakkında bilgi verdi.

Birlik Vakfı Kahramanmaraş Şubesi Konferans salonunda gerçekleştirilen söyleyişi de önemli açıklamalarda bulunan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür,  Anadolu coğrafyasının önemine vurgu yaparak, “Anadolu coğrafyası doğal zenginlikler üzerine kurulmuş büyük bir hazine. Böylesi bir coğrafyada kalıyorsanız bir taraftan yer üstü zenginlikleriniz, diğer taraftan yer altı zenginliklerinizi ele geçirmek isteyenler tabi ki sürekli sizi engellemeye ve yurdunuzu size dar etmeye çalışacaklardır” dedi.

 

Türkler İslamın Bayraktarıdır

 

GAÜN Rektörü Prof. Dr. Gür konuşmasında şunları söyledi: “İbn-i Haldun’un güzel bir tespiti var, ‘coğrafyamız kaderimizdir.’ Biz bu kaderimizi yaşıyoruz. Bir taraftan maveraünnehir diğer taraftan Ortadoğu, diğer taraftan kadim medeniyetler. Özelikle Mezopotamya da yaşamış medeniyetler ve Anadolu coğrafyasının büyük bir hazineleri, böylesi büyük bir coğrafyayı yar etmek istemeyeceklerdir. Yeni Zelanda gibi bir ada ülkesinde yaşasaydık kimse bize karışmazdı. Bütün geçiş noktaları bizim coğrafyadan geçtiği için kıymetli bir yerde yaşıyoruz. Avrupa ile Asya arasındaki geçiş köprüsü Anadoludur. Bütün medeniyetlerin geçiş noktasında biz yaşıyoruz. Böylesine muhteşem yer altı ve yer üstü zenginliklere sahip olan bir coğrafyayı bizlere kolay kolay yar etmezler. Bütün kıyamet bunun üzerinden kopuyor. Uzun yıllar Osmanlı hâkimiyeti ondan önce Selçukiler, özelikle Nizamülmülk döneminde ve 3000 yıllık kurumsallaşmış devlet yapımızla birlikte geleneklerimiz ve dünyaya bıraktığımız mirasımızla yeryüzünde vazgeçilmez bir güce sahibiz. Nerde bir mağdur ve mazlum varsa dinine, diline, ırkına bakmadan biz el uzatırız. Atalarımız hep bunu yaptı ve bizlerde bu geleneği devam ettireceğiz. Tarihte hiç kesintisiz varlığını devam ettiren nadir milletlerden birisiyiz. Batı coğrafyası Müslümanlar geliyor demiyorlar, Türk’ler geliyor diyorlar. Türkler mazlum ve mağdurların koruyucusudur ve aynı zamanda İslam’ın bayraktarıdır.”

 

Kalıcı Roller Üstleniyoruz

 

İstikrarsız koalisyon dönemlerinden sonra istikrarlı dönemin başladığını söyleyen Prof. Dr. Gür konuşmasını şöyle sürdürdü, “Biz gücümüzü keşfederken aynı zamanda milli ve yerli üretime başladık. Uzun yıllar bölünme ve çatışma korkuları ile bizi terbiye etmeye ve dizginlemeye çalışanların istekleri son birkaç yıldır akim kaldı. Türkiye artık bölünür korkusu yaşamadığı gibi farklı etnik kimlikler ve mezhepler birlikte yaşamanın gücünü ve onurunu keşfetti. Tam tersi gönül dünyamızın sınırları genişliyor. Devletimizin kararlılığı, ordumuzun ve polis gücümüzün kahramanlığı ve yerli ve milli savunma sistemlerimizle Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonları büyük bir başarıyla neticelendi. Coğrafyamızda vekalet savaşları yürütenlerin hevesleri kursaklarında kaldı. Cerablus, Mare Azez, El-bab ve şimdi de Afrin gibi yerleşim bölgelerine Milli Eğitim, Diyanet, Güvenlik ve Asayiş kurumlarımız ve diğer devlet kurumlarımız ile oralarda kurumsal bir yapı oluşturduk. Bunun devamında Gaziantep Üniversitesi olarak da Cerablus’ta Meslek Yüksek Okulu açıyoruz. Yüksek Öğretim alanında da kalıcı rolleri üstleniyoruz. El- Bab’ta Türkiye tarafından yapılan 300 yatak kapasiteli mükemmel lüks bir hastane açılıyor. Türkiye o bölgeyi kalkındırmak adına her türlü çabayı sarf ediyor.  Cumhurbaşkanımızın dediği gibi bizim orada gözümüz yok ama oradan gelecek olan terör tehdidini ortadan kaldırmak ve orayı yaşanabilir kılmak zorundayız. Eskiden bir devlet liderimizin Amerika, Rusya başkanları ile yüz yüze görüşmeyi bırakın telefonda görüşmesi bile günlerce gündem olurdu. Şimdi Sayın Cumhurbaşkanımız bir günde Rus başkanıyla, Amerika başkanıyla, Almanya’yla, Fransa’yla ve İngiltere’yle birkaç telefon trafiği yapıyor ve bu durum artık normal ve sıradan bir süreç haline geldi. Rusya’da şu an Türkiye’ye mahkûm, Amerika’da Türkiye’ye mahkûm. Bizim yer almadığımız bir masa sonuç üretememektedir. Biz ne Rusya ne de Amerika’nın yanındayız. Biz mazlum ve mağdurların yanındayız. Önemli olan onurlu, dik bir duruş ve kararlı bir strateji sergilemektir. Devletimiz tüm kurumları ve milleti ile bütünleştiği, kenetlendiği, yerli ve milli üretim hamleleri yaptığı sürece bu coğrafyanın mazlumlarının da umudu olacaktır.  Kurtuluş Savaşı’nda nasıl liderlikle bu millet yeniden küllerinden doğup ayağa kalktıysa bugün de Cumhurbaşkanımızın bu konudaki feraseti, vizyonu ve dik duruşuyla bu millet bütünleşti ve dimdik ayakta mücadele veriyor. Bir milletin eğer kendine güveni varsa ve gelecekle ilgili hedefleri net ise başarılı olma yolunda önemli adımlar atılmış demektir. Bunun tarihteki yansımaları çok önemlidir ve tarih tekerrürden ibarettir. Allah birlik ve beraberliğimizi daim kılsın.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gaziantepgapgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.