MHP Gaziantep Milletvekili Uzman Dr. Ali Muhittin Taşdoğan, Antep fıstığı ve Kilis karası üzüm üreticilerinin sorunlarını ve çözüm önerilerini yaptığı açıklama ile dile getirdi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Gaziantep Milletvekili Ali Muhittin Taşdoğan, fıstık ve üzüm üreticilerinin sorunlarını basın açıklaması ile duyurdu. Antep fıstığına dekar başı 170 TL gelir desteğinin verilmesi gerektiğini tekrar vurgulayan Taşdoğan, üzüm üreticilerinin aracılar yüzünden zarar ettiğini de söyledi.

“Dekar başına 170 TL destek verilsin”

Milletvekili Taşdoğan, Antep fıstığına dekar başına 170 TL destek verilmesi gerektiğini belirtip “Antep fıstığı tarımının sürdürebilirliği, fıstık tarımının özendirilmesi, ürün rekoltesinin arttırılması, ancak Tarım ve Orman Bakanlığı’nın vereceği desteklerle sağlanmalıdır. Kilogram başına 2 TL prim desteği talebimi buradan çiftçilerimiz adına yineliyorum.

Bunun yanı sıra özellikle Antep fıstığının depolama maliyetinin yüksek oluşu ve pazarlamada yaşanan çeşitli sorunlar, Antep fıstığı üreticilerinin ve sektördeki işletmelerin karşılaştığı sorunlardan sadece bazılarıdır. Depolama sıkıntılarını gidermek ve fiyatları istikrara kavuşturmak gerekiyor. Fıstığı destekleme talebimizi buradan tekrar yinelemek istiyorum. Antep Fıstığı üreticileri, dekar başına 170 TL gelir desteğini veya kilo başına 2 TL ürün desteğini hak etmektedir” dedi.

“Üzümde rekolte sevindirici”

Üzümde rekoltenin sevindirici olduğunu söyleyen Taşdoğan, “Kilis, Musabeyli, Gaziantep ve İslahiye’de ana geçim kaynağı olan Kilis Karası üzümü yetişmiş ve hasat dönemine girilmiştir. Şükürler olsun ki bu yıl mahsulde ciddi bir ürün kaybı ve hastalık olmadığı gözlemlenmiştir. Rekolte geçen yıla göre daha iyi ve bereketlidir.” şeklinde konuştu.

“Üzüm üreticilerinin sorunları var”

Üzüm üreticilerinin sorunlarını dile getiren Milletvekili Taşdoğan, “Ancak dikkat çekmek istediğim bazı konular var. Covid-19 sebebiyle üzüm alıcıları, komisyoncular ve aracıların piyasada üzüm fiyatları konusunda birbirinden farklı fiyatlandırma yapması ve ürünlerin fiyatları konusunda açılan makasla beraber bazı fırsatçı ve karaborsacılar yüzünden çiftçinin ürünü konusunda belirleyici bir kurumun veya birliğin olmaması da çiftçi açısından olumsuz bir durum ortaya çıkarmaktadır. Meyve suyu üreticileri, alkollü içecek üreticileri, üzüm ve türevlerinden endüstriyel ürün üreten işletmelerin, üreticiden ürünü direkt almayarak, aracılar vesilesiyle aldığı için üretici mağdur olmaktadır.

Üzüm hasadı için gelen tarım işçilerinin yevmiyelerinin belirlenmesi ve bu işçilerin taşıması için istenilen araba ücretleri konusunda tam bir karmaşa mevcuttur. Hasat döneminde küçük üreticilerin günü birlik iş bitirmek için verdiği ücretler, büyük üreticilerin hava şartlarından dolayı bir an önce mahsulü toplamak için içine düştüğü zorluklar, piyasada ki fırsatçılar için adeta kaçırılmayacak bir imkan oluşturmuştur. Satış fiyatlarında olan belirsizlik ve üretim maliyetlerinin diğer yıllara göre yüzde 50 gibi bir oranda yükselmesi göz önüne alındığında çiftçi yine zarar etmekte ve emeğinin karşılığını alamamaktadır.” ifadelerini kullandı.

“Üzüm üreticilerinin sorunlarıyla ilgili çözümler”

Üzüm üreticilerinin sorunlarıyla ilgili çözüm önerilerini sıralayan Milletvekili Taşdoğan, “Tarım Bakanlığı bu konuda taban fiyat uygulaması yapmalıdır. Kamu kurum ve kuruluşları, Tarım Kredi Kooperatifleri bir kereye mahsus olmak üzere, direkt çiftçiden üzümü alması piyasaya denge getirecektir. İlçemizde yeni kurulan Üzüm Üreticileri Birliği çiftçilerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız tarafından desteklenmeli ve bu konularda acil olarak çözüm odaklı çalışmaya başlanmalıdır. Geniş kapsamlı bir katılımla üretici, ziraat mühendisleri, tarım işçileri, aracı ve komisyoncuların da içinde bulunduğu bir çalışma grubu oluşturulmalı ve belli standartlar belirlenmelidir.

İlçemizin mülki amirleri, siyasetçiler, sivil toplum örgütleri, üretici temsilcileri, işçi temsilcileri bir araya gelerek bölgemizde üretilen ve bölge ekonomisinin en önemli tarımsal gelir kaynağından biri olan Kilis karası üzümü konusunda katma değer sağlayacak, yeni projeleri ve standartları acil eylem planı hazırlayarak uygulamaya koymalıdır. En önemlisi gerçekten de uygulamak için ve ortak paydada buluşmak üzere yapılmalıdır” diye konuştu.