Sabah okulda, akşam işte!

Dört çocuklu Nahırcı Ailesi'nin ikinci büyük çocuğu olan 10 yaşındaki dördüncü sınıf öğrencisi Erol Nahırcı, yaz tatilinde babasıyla birlikte çalıştığı tatil döneminin ardından yeni eğitim öğretim dönemine başladı. Kendisiyle birlikte okuyan iki kardeşinin daha okul harçlıklarını kazanmak için sokakta teraziyle insanları tartarak para kazanan Nahırcı, yanında götürdüğü kitaplarıyla da okulda verilen ödevlerini yapıyor. İşini ve derslerini sokakta ayakkabı boyacısı babasının yanında çalışarak sürdüren küçük Erol'un tek isteği ise okuyup büyüyünce polis olmak.   'OĞLUMUN OKUYUP KARDEŞLERİNİ DE OKUTMASINI İSTİYORUM' Anne Zeynep Nahırcı, oğlu Erol'un yaşıtları gibi parklarda oyun oynayamadığı için üzüldüğünü ancak kendisinin ve kardeşlerinin okul harçlığı için çalışmak zorunda kaldığını söyledi. Oğlu Erol'un okuma hayalini gerçekleştirmek istediklerini söyleyen Anne Nahırcı, "Dört çocuk annesiyim. Üç çocuğumu okula gönderiyorum. Erol 10 yaşında ve dördüncü sınıfa gidiyor. Sabah okuluna gidiyor. Öğlenden sonra babasına yardımcı oluyor. Hem kendi harçlığını hem de kardeşlerinin okul harçlığını kazanıyor. Babası ayakkabı boyacılığı yapıyor. Oğlum Erol de maske satıyor terazi ile insanları tartıyor. Oğlumun yaşıtları okuldan sonra parklarda gezip oyun oynarken Erol hem kendi harçlığını hem de kardeşlerinin okul harçlığını çıkartmak için çalışıyor. Oğlumun en büyük hayali de okumak. Okuyup polis olmak istiyor" dedi.   'OĞLUM ZOR ŞARTLAR ALTINDA OKUMAK İÇİN MÜCADELE VERİYOR' Baba Abdulkadir Nahırcı, engelli olduğunu ve 20 yıldır aynı cadde üzerinde ayakkabı boyacılığı yaparak evinin geçimini sağladığını dile getirdi. Baba Nahırcı, Oğlu Erol'un zor şartlar altında okumaya çalıştığını belirterek okul saatinin dolmasıyla birlikte kendisinin yanına gelerek çalıştığını ve okul harçlığını kazandığını belirtti. Çocuğunun okumasını istediğini ancak geçim şartlarının çok zor olduğunu aktaran baba Abdulkadir Nahırcı, "20 yıldır bu caddede ayakkabı boyacılığı yapıyorum. Dört çocuğum var. Üçü okula gidiyor. Erol da yanıma geliyor yanımda çalışıyor. Maske satıyor, terazi ile insanların kilosunu ölçüp harçlığını çıkartıyor. Okula sabah gidiyor Erol. Öğlenden sonra da yanımda çalışıyor. Zor şartlar altında geçiniyoruz. Engelli olduğum için zor işlerde de çalışamıyorum. Ben de ayakkabı boyası yapıyorum. Kitaplarını alıp yanıma gelir hem işini yapar hem dersini çalışır. Çocuklarımın okumasını istiyorum. Erol'un en büyük hayali de polis olmak. Erol zor şartlar altında çalışıyor. Yaşıtları parklarda gezip oynarken Erol harçlığı için çalışıyor" diye konuştu.   'EN BÜYÜK HAYALİM OKUYUP POLİS OLMAK' Erol Nahırcı, okulların açılmasıyla birlikte sabahtan öğlene kadar okulda ders gördüğünü ve okul bitince de babasının yanına gelip çalışarak okul harçlığını çıkarttığını anlattı.   Derslerini de aksatmadan işini yaptığını söyleyen Erol Nahırcı, en büyük hayalinin polis olmak olduğunu söyleyerek şunları söyledi: "Dördüncü sınıfa gidiyorum. Sabah okuluma gidiyorum. Okulum öğlen bitiyor ve ben babamın yanına geliyorum kitaplarımla terazimi alıp. Burada hem maske satıyorum hem terazi ile insanları tartıyorum okul harçlığımı çıkartıyorum. Derslerimi de burada sokakta yapıyorum yine akşam eve gidince de dersimi çalışıyorum. Büyüyünce polis olmak istiyorum. Onun için hem işime hem derslerine çalışıyorum."