Özcan: Afetten 5 bin esnafımız etkilendi, çok esnafımız öldü

Gaziantep Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı İsmet Özcan, asrın felaketi sonrası Gaziantep'teki esnafların yaşadığı ve yaşamakta olduğu sıkıntılarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.  Memohaber.com Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Taşçı'ya konuşan Gaziantep Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı İsmet Özcan, esnafların sorunları için yaptıkları çalışmaları da anlatarak ilgili kurumlara da destek çağrısında bulundu. 

  "Depremde en büyük hasarı esnaflar aldı"   Asrın felaketinde esnafların gördüğü hasarları açıklayan Gaziantep Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı İsmet Özcan, "Öncelikle vefat edenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralılara acil şifalar diliyorum. Bu depremi hepimiz yaşadık. Allah bir daha göstermesin, kimsenin başına vermesin, yaşayan bilir. Fakat burada bizim esnaflarımızın iş yerleri tamamına yakını binaların altında olduğu için bu işten bu depremde en büyük hasarı biz aldık. Yani insanlar canını, malını, evini, arabasını kaybetti. Biz canımızı, malımızı, evimizi, yakınlarımızı, sermayemizi, müşterimizi de kaybettik. En çok yarayı biz aldık ve şu anda bir durgunluk var. Nurdağı ve İslahiye zaten tamamıyla bitmiş durumda. Sil baştan yeniden yapılması gerekiyor. Gaziantep'teki esnafımızda da çok hasar olmasa bile biz OHAL şartlarından faydalanamıyoruz. Gaziantep OHAL'in içerisine giriyor ama sanki Gaziantep'te deprem yaşanmamış gibi bir muamele yapılıyor. Halbuki Gaziantep merkezdeki esnaflarımızın da bizim Nurdağı'nda, İslahiye'de Hatay'da, Maraş'ta, Adıyaman'da yıkılan yerlerin tamamında alacaklarımız vardı. Bizim orta ölçekli esnaflarımız, küçük esnaflarımız açık hesap çalışıyor çoğu yani veresiye defterine yazıyor. Çoğunun alacağı gitti, çeki gitti, alacağı gitti, seneti gitti, tahsil edilemedi ve biz de burada çok zarar gördük. Depremin ilk haftası 10 gün boyunca 15 gün boyunca biz dükkanlarımıza giremedik. Bakkalı peyniri, şarküteri, peyniri yoğurdu, aklınıza gelen ne varsa hepsi bozuldu. Kasabın etleri koktu ne bileyim bu bir sallantıda hasar gördü ama devlet sanki gaziantep'te deprem olmamış muamelesi yapıyor, Nurdağı islahiyeyi ayrı tutuyor. Gaziantep merkezdeki esnafı ayrı tutuyor. Örneğin ohal var. Ben esnafım yanındaki işçi istanbul'a gitmiş, çalışmıyor yanına ben bunu işten çıkartamıyorum. SSK sı çalışıyor bunun. 3 ay sonra ben bunu nerden ödeyeceğim? 6 ay sonra bunu nasıl ödeyeceğim? E bunlar düzenleme yapılması gerekiyor ve bu belirsizlik bizi sıkıntıya sokuyor. Evleri zarar gören esnafa vatandaşa devlet  10.000 TL para verdi. Ama iş yeri zarar gören esnafa hiçbir şey verilmedi. Verilecekse bir açıklama yapılsın, verilmeyecek ise yine bir açıklama yapılsın. Densilsin ki biz vermeyeceğiz. Biz başımızın çaresine bakar. Esnaf beklenti de ben günde yüzlerce esnaf arıyor.  Başkanım bizim halimiz ne olacak? Bir cevap yok. Resmi bir kayıt yok elimizde yani şu olacak bu olacak diyemiyoruz. Artık adam evi gitmiş, barkı gitmiş, dükkanı gitmiş veya zarar görmüş insanlara cevap veremiyoruz. Gaziantep merkez eğer ohal bölgesinde ise ohalde uygulanan diğer illerde uygulanan her şey Gaziantep'te  uygulanması gerekiyor veya Gaziantep merkez ohalden çıkartmak gerekiyor. Yanımda benim 15 tane işçi çalıştığını düşünün. 5 de yok burada ama adam SSK 'sı devam ediyor. Kim ödeyecek bunu? Adam gelmiyor. Arıyorum telefona bakmıyor. Ki esnafın yüzde 80'i bu şekilde. Yani işverenlerin yüzde 80-90'ı bu şekilde. Devlet buna bir çözüm bulması gerekiyor diye düşünüyorum" dedi. 

  "Devletin esnafa 25.000 ile 100.000 arasında destek vermesi gerekiyor"   Esnaflar olarak devletten beklentilerini de sıralayan ve destek çağrısında bulunan İsmet Özcan, "Devletten beklentimiz önce bu halin netleştirmesi, esnafa yapılacak bir yardım bekliyoruz. Yani evlere 10.000 TL verdi. Bize 25.000 ile 100.000 arasında bir şey vermesi gerekiyor. Çünkü bizim hasarlarımız daha fazla. Bizimki daha çok vitrin bizim işyerimiz kırılan vitrinlerimiz var. Nurdağı işte zaten bitmiş, komple bitmiş orası. Alacaklarımızı alamıyoruz. Şu an hizmet sektörü ve Gaziantep'te esnafın yüzde 90'ı yüzde 30 kapasiteyle çalışıyor. Gidin lokantalara gezin boş. Kurtarmıyor işçi yok, adam yok, müşteri de yok. Ama açık tutmaya çalışıyoruz. Biz bunu ve depremde de bu 3 harfli marketlere zincir marketlere kimse açtıramaz iken biz bakkallar yıkık binanın altında açtırdık. En çok fedakar esnaf davrandı. Fırıncıya ekmek yaptırdık, yıkık binanın altında hasarlı binanın altında adam çoluğuna çocuğuna ekmek yaptırdı. Adam çoluğuna çocuğuna bakkal çalıştırdı, açtı vatandaş perişan olmasın diye devletin bunları gözetmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Biz pandemi de yapıldı bu zor bir şey değil. Pandemi de ne yapıldı, kredileri artırıldı, krediler verildi. Ha bir de esnaf kefalet şeyi var, kredisi var. Örneğin şu anda 250.000 TL ek limit verildi ama benim koyacak şeyim yok buna teminatım yok. Teminat olmadığında esnaf kefalet kredi vermiyor. Şu anda esnaf kefalette kredi çekmem için evim vardı. Evimi veriyordum, evi yıkılmış veya hasar görmüş. Orta hasarlıyi almıyor. Çok hasarlıyı zaten kabul etmiyor. Bizim şu anda Kredi Garanti Fonu gibi bir şeyin olması gerekiyor. Bize kefil olması gerekiyor. En az en az esnafa 100.000 TL bir uygun kredi vermesi gerekiyor. En az 50.000 tl hibe vermesi gerekiyor devletin küçük esnaf ayağa kalksın, yoksa küçük esnaf biter gider dağılır gider" şeklinde konuştu. 

  "Afetten 5 bin esnafımız etkilendi, çok esnafımız öldü "    Depremden etkilenen esnaflara ilişkin istatistiksel bilgi de veren İsmet Özcan, "Elimizde istatistik şu var. Gaziantep, Nurdağı ve İslahiye'de merkezde bizim 3.800-4.000 civarı esnafımız var. 800 de ticaret odasına kayıtlı esnaf var. Yaklaşık 5.000 tane esnaf var. Nurdagı ve İslahiye'de bunlar kayıtlı olanlar. Hem bize hem çevresine kayıtlı olanlar. Bunların yani hepsi sıkıntılı. Ya çökmüş malı gitmiş, bir ülke gitmiş, deposu gitmiş. Bunların tamamı bitmiş. Ölen çok esnafımız var. Sayı netlerimiz olmamakla beraber çok esnafımız var. Biz koordinatör valilerimizle çalışma yaptık, Nurdağı İslahiye'de orada afad birim merkezine yönlendirdik. Hasar tespit merkezine yönlendirdik. Orada bir zarar ziyan tespit komisyonu kuruldu, yapılıyor, net bilgi, devlette zaten var, hepsi verildi oraya oradaki tüm esnaf bitti zaten yani o 5.000 kişi net Gaziantep merkezde de galiba 32 tane bina köylerle beraber yıkıldı. Bunun 18-20 kaçı tam Gaziantep'te bilmiyorum. Merkezde onun altında işçilerimiz vardı. Burası azınlık tamam ama biz bu azınlıktan vazgeçtik. Çoğunluğa ne yapacak onu da bilmiyoruz. Çoğunluğa yapacağını bilmiyoruz. Yani Nurdağın'da  İslahiye'de esnafa ne yapılacak? Bir para mı verilecek, yardım gibi bir açıklama bekliyoruz. Yani açıklama yok. Herkes yorum yapıyor şu anda. Yani hasarli evler ne olacak. Net bir şey yok. Yıkılacak mı? Güçlenmesi mi yapılacak esnafın, dükkanları ne olacak. Şu anda bizim bağkur çalışıyor, sigortamız çalışıyor, dükkana giremiyoruz. Niye hasarlı binanın altında olduğu için? Malımız mülkümüz içerde kaldık. Dediğim gibi işçilerimiz gelmiyor. SSK ödemek durumunda kalıyoruz. Devletin bizim bağkurlularımız ve SKK'larımızı zaten bu 6 ay silmesi gerekiyor altı ay silmesi gerekiyor ve şu anda işe gelmeyen elemanlar da biz yani işten çıkartabilmeliyiz? Adam işe gelmiyor. Ben SSK'sını nasıl ödeyeceğim?  Bari silerse devlet bırak dursun. Devlet kendi fedakarlık yapması gerekiyor" ifadelerine yer verdi. 

  "En azından şu anda biz 50.000 TL hibe 100.000 TL kredi istiyoruz"   Acil eylem planı olarak devletten beklentilerini de sıralayan ve esnafa desteğin elzem olduğunu belirten Özcan, "En azından şu anda biz 50.000 TL hibe 100.000 TL kredi istiyoruz en az. Biz bununla yaramızı ufak tefek sarmaye çalışırız. En acili bu bunun hemen yapılması gerekiyor. Daha sonra işletmenin büyüğüne göre küçüğüne göre krediler çıkar. Başka şey bunlar ayrı mesele. Ama şu an bu 150.000 TL bizim olmazsa olmazımız bizim ne alacağımızı kaldı, ne malımız kaldı, ne sermayemiz kaldı ya milyonlarca 10.000.000 hasarlı esnafımız var. Nurdağı biliyorsunuz galeri merkezi. Yani adamı 10 tane, 20 tane aracı gitmiş. En kötü baş 1.000.000. Ya bunlar daha sonraki meselemiz var. Bizim can suyu olarak hemen hayata geçebilmesi için hemen ayağa kalkabilmek için toparlanmamız için can suyu verilmesi gerekir. Bu can suyu 150.000 TL ellisi hibe 100 binde kredi rica ederim" diye konuştu.