Meriç'ten Fedaioğlu'na yanıt!

Sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan Meriç, iktidarın gerek Gaziantep’te gerekse il dışı toplantılarda muhalefeti yok saydığını savunarak, "Biz diyoruz ve istiyoruz ki kent, yaşamsal anlamda sorunlarla boğuşuyor. Giderek yaşanmaz bir hâl alıyor. Bu süreçte, çözüm için siyaseti bırakıp milletvekili, oda başkanı, belediye başkanı ve kentin tüm organlarıyla birlik, beraberlik ve sözde değil, özde ortak akılla çalışalım. Bu bir eleştiriden öte bir temenni ve öneridir. Ancak her defasında muhalefeti öteleyen bir anlayışla çözüm arandı ve hâlâ aranıyor. Kentin birçok alanda sorunlarla boğuştuğunu ve adeta yoğun bakıma girdiğini, kentin yerel basınını takip eden, çarşı-pazarda vatandaşları dinleyen herkes net bir şekilde biliyor ve anlıyor" dedi. Meriç, Fedaioğlu'nun , “Biz siyasi toplantı yapmıyoruz” diyerek mesleki hayatına hakaret ettiğini belirterek, "Ben de Fedaioğlu’na soruyorum: Sizin belediyelerinizin organizasyonlarında, son olarak Gastronomi Festivali toplantısında, başköşeye İl Başkanı olarak mı yoksa un imparatoru olarak mı oturdunuz? En kalitesiz ekmeği üreten Gaziantep’te uncu bir il başkanı olarak nasıl bir çözüm öneriniz var, merak ediyorum! Muhalefet il başkanlarını neden davet etmiyorsunuz bu toplantılara? Şahsımı MÜSİAD’da ağırladığınızı ifade etmişsiniz. Ne büyük bir lütuf. MÜSİAD bir sivil toplum örgütüdür, sizin şahsi makamınız değil. Ben de oda başkanlığı yaptım. Ama kimseye 'Seni ağırladım' diye başına kalkmadım. Bu nasıl bir seviye, bu nasıl bir bakış açısı" dedi. Eleştiri, yol gösterici olduğu ve doğrultma çabasıyla yapıldığı sürece değerli olduğunu vurgulayan Meriç, "Eleştirinin hedefi yanlışı yıkmak olmalı. İnsan, eleştiriyi kendi doğrularına göre değil, toplumun doğrularına göre yapmalıdır. Eleştiri, kişilik kazandırmak için yapılır; muhatabın kişiliğini bozmak için değil. Eleştiri, yıkıcı değil, aksine ustalıkla yapıcıdır. Eleştirmek, sıkıntı üretmek demek değil; önceden oluşmuş sıkıntılara çözüm sunmaktır. Zaten kaliteli eleştiri de alternatif çözüm üreten eleştiridir. Bu yapılırken de iyi niyet hissettirilmelidir. Sizin parti içindeki eleştiri ve özeleştiri anlayışını iyi okuduğunuz, açıklamalarınızdaki kesitlerden net bir şekilde görünüyor" diye konuştu. Meriç, "Ben sizin ne mesleğinize ne de şahsiyetinize sınırları aşarak tek kelime etmedim. CHP’de siyaset yapan birisi olarak, sizden önceki başkanlar Ökkeş Eruslu, Ahmet Uzer, Eyüp Özkeçeci ve Murat Çetin ile görüş ayrılıklarımız oldu. Ancak, ne onlar ne de şahsım hiçbir zaman seviyeyi düşürmedik ve sokak jargonuyla birbirimize seslenmedik. Son olarak, AKP’nin önceki İl Başkanı Murat Çetin ve Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in daveti üzerine Valimizin başkanlığında ‘deprem’ konulu bir toplantı gerçekleştirdik. Ve göreve siz geldiniz. Bu birlikteliği sürdüreceğinize, muhalefet ile iktidar partisi arasındaki köprüyü yıktınız. Amacınız üzüm yemekse buyurun, kentin yaşamsal alanındaki tek bir soruna ilişkin bir açıklama yapın ve beni yanıltın. Ama yapamazsınız; sizin meseleniz bağcı ile... Şunu da bilin ki böyle çaresiz metinlerle o koltukta sizi fazla oturtmazlar" dedi. "Koltuk sevdası memleket sevdasından daha fazla olan bir anlayıştan farklı bir cevap beklemiyordum" diyen Metiç, "Kent sorunlarına susarak milletvekili de yaparlar sizi. Ama bu halk, sorunlar karşısında ihanet edenleri asla unutmadı ve unutmayacak. Mazeret çerçeveli konuşmak ve olmayan şeyleri anlatmak sağlıklı bir insan işi değildir. Şehir Hastanesi’nden sıra alıp bir check-up yaptırın derim. Tabii nüfusunuzu kullanmadan sıra alabilirseniz! Kavga siyasetiniz sizin olsun. Gündemi değiştirmek için kısır çekişmeler oluşturma çabanıza ışık yakmayacağız elbet. Çünkü, 20 yıldır en başarılı olduğunuz alan bu. Biz, kentin sorunlarının çözümü adına omuzumuzdaki vebali taşımaya devam ediyoruz" dedi.