Özel Eğitim Dernekleri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Yener Doğruer, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin, ekonomik sıkıntıdan dolayı yoğun bakıma düştüklerini, burada da entübe olduklarını  belirterek, yoğun bakımdan çıkmak için devlet desteğine ihtiyaçları olduğunun söyledi. 

Özel Eğitim Dernekleri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Yener Doğruer, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin entübeden çıkmalarının verilen servis hizmetine devlet desteği aşısıyla mümkün olacağını ifade etti. 

DÜNYAYA ÖRNEK BİR MODELE DÖNÜŞMÜŞTÜR 

Doğruer, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine yapılan yüzde 35’lik iyileştirmeye ilişkin yaptığı açıklamada, son yıllarda özel eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerine ödenen kamu katkısının ülkedeki ekonomik göstergelerin çok altında kaldığını belirtti. 81 ilde, 3 bin 50 özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinde 425 bin özel gereksinimli bireye 47 bin 250 personelle hizmet üretildiğini ifade eden Doğruer, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın duyarlılığı ve sosyal devlet anlayışı gereği engelli bireyler kendilerini değerli hmiş ve destek görmüşlerdir. 2006 yılına kadar toplumdan izole edilen, evlerinden çıkamayan, sadece 35 bin engelli bireyin eğitim aldığı özel eğitim sektörümüz bugün 425 bin “engelli” bireyin eğitim aldığı, 47 bin 250 personelin istihdam edildiği dünyaya örnek bir modele dönüşmüştür.” dedi. 

 FIRSAT EŞİTLİĞİNİN ALTINI ÇİZDİ 

Anayasanın 24. ve 48. maddelerinde eğitim hakkı ve fırsat eşitliğinin teminat altına alındığına dikkati çeken Doğruer, özel eğitime ihtiyacı bulunan bireyler için gerekli ek tedbirlerin alınmasının da ayrıca belirtildiğinin altını çizdi.Millî Eğitim Temel Kanunu ile tanınan eğitim hakkından yoksun kalması muhtemel özel eğitime ihtiyacı olan birey/ailelerin eğitime kısa sürede ve güvenli bir şekilde erişimlerinin ilgili kanunlarla devlet güvencesi kapsamında olduğunu vurgulayan Doğruer, engellilerin eğitim ve sağlık başta olmak üzere her türlü ulaşımı, hatta belirli programlarda konaklaması, ihtiyaç halinde refakatçısına dahil devletin ek ödeneklerle ücret desteği verdiğini kaydetti. Bunun sosyal, hukuk devleti olmanın ve erişim kanunun da gereği olarak yapıldığına işaret eden Doğruer, kurumlara devam eden engelli bireylerin de aynı ihtiyaç ve haklar kapsamında olmasına rağmen özel eğitim rehabilitasyon merkezlerine erişim ve ulaşımı için herhangi bir devlet desteği ve ücretinin verilmediğinin altını çizdi. 

ULAŞIM DESTEĞİ VERİLSİN 

2006 yılından itibaren engellilerin özel eğitime erişim ve ulaşımlarını kurumların üstlenerek ücretsiz yaptığını belirten Doğruer, şöyle devam etti: “Bugün, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri bu hizmeti Türkiye genelinde 6 bin servis aracı, şoför ve hosteslerle ücretsiz vermeye devam etmektedir.  Ancak eğitime devlet desteği ödeneği şimdi 2006 yılı miktarlarından çok uzaktadır. O tarihlerde birey başına ödenen aylık özel eğitim ücreti asgari ücrete denkken bugün asgari ücretin dörtte birine geriledi. Daha önemli olanı ise şudur; Devlet kurumlara birey başına aylık özel eğitimi ve rehabilitasyonu için ücret ödemektedir. Bu ücret saat olarak belirli, ölçülen, izlenen, denetlenen bir ödemedir. Yani kurumlar bireylerin eğitimi için verilen ödeneğinin önemli bir kısmını, engelli bireyin erişimi ve ulaşımı için kullanmaktadır. Kurumların maliyet giderlerinin birinci maddesi meslek elemanları ve personel, yani insan kaynakları oluşturmaktadır. Bu özel eğitimde olması gereken doğal bir maliyettir. Aykırı olan şey, ikinci sıradaki en büyük maliyetin servis, araç, yakıt, ulaşım olmasıdır. Bu aynı zamanda eğitim için ayrılmış devlet desteği ödeneğinin amaç dışı harcanması, eğitim ve eğitimin niteliklerinden uzaklaşmayı aşağı çeken haksız bir maliyettir.”   

EŞİ BENZERİ OLMAYAN BİR HİZMET VERİLMEKTEDİR 

Kurumların maliyet tablosunda insan kaynakları maliyetinin hemen peşinden gelen ücretsiz servisin sürdürülebilir olmaktan çıktığına dikkati çeken Doğruer, “Öte yandan servis hizmetlerinin kurumlar tarafından verilememesi durumunda ise bireyin özel eğitime gelebilmesi imkansız bir gerçekliktir. Yıllardır aslında devletin yapması gereken engellinin ücretsiz erişimi ve ulaşımı işini kurumlar ücretsiz olarak yapmakla devletin görev ve sorumluluk alanı içinde olan ulaşımda bir ihmali ve hak kaybı ihlalini önleyen çok değerli bir hizmeti gerçekleştirmişlerdir. Bu yönüyle 6 bin servis aracı, şoför, hostes vb. ile özel eğitim rehabilitasyon merkezleri Türkiye’nin en büyük bütçeli, en kapsamlı ve en sıra dışı sosyal sorumluluk işini yapmaktadırlar. Bu yönüyle dahi eşi benzeri olmayan bir hizmet gerçekleştirilmiştir.” diye konuştu.  

SERVİS HİZMET DESTEĞİ  OLMAZSA EĞİTİM DURACAK 

Anadolu Üniversitesince 81 ilde 5 bin 666 aile ile yapılan güncel bir araştırmada yüzde 62 oranında bireye servis hizmeti verilmediği takdirde eğitime devam edemeyecekleri sonucuna varıldığını anlatan Doğruer, “Kurumların ekonomik gerçekliklerinin mecburiyetliğine filen dönüşen bu durumun yükünü, devletin artık servis ulaşımı, birey başına aylık destek ücretiyle ücretlendirmesini talep ediyoruz. Bu aynı zamanda birçok haksızlığı gidereceği gibi, eğitim için verilen devlet desteği ödeneğinin amacı için daha etkin ve nitelikli kullanılmasına da imkan verecektir.” İfadelerini kullandı. 

ENTÜBEDEN ÇIKMAK İÇİN DEVLET DESTEĞİ AŞISI GEREKİYOR 

“Son yıllarda özel eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerine ödenen kamu katkısının ülkedeki ekonomik göstergelerin çok altında kaldığı görülmektedir.” diyen Doğruer, şunları kaydetti: “Kurumların hizmet sunum maliyetleri dikkate alınmadan belirlenen yıllık ücret artışları hizmet sunumunun sürdürülebilirliğini neredeyse imkansız hale getirmiştir. Ayrıca engelli çocukların rehabilitasyon merkezlerine taşınmasını sağlamak için mutlak bir gereklilik olan servis hizmetinin tarafımızdan ücretsiz yapılıyor olması sektöre mali açıdan büyük bir yük getirmektedir. Örgün eğitim hizmetlerine erişimde uygulanan servis sunumunun özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri tarafından verilen destek eğitimine erişimde de sağlanması zaruri bir hale gelmiştir. Günümüz koşullarında özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin entübe durumundan çıkmaları verilen servis hizmetine devlet desteği aşısı ile mümkün olacaktır.”