Öğretmen Çağlayan, velilerin desteği ve öğrencilerin hevesli katılımıyla yapılan uygulamalar sonucunda yaşadığı mutluluğu şu sözlerle dile getirdi:

“Birinci sınıf öğretmeni olarak uzaktan eğitim süreci başladığında “Eyvah!” dedim. Sonra okulda yaptığımız etkinlikleri neden canlı derste yapmayalım ki diye düşündüm. Kızımın da öğrencim olması vesilesi ile önce etkinlikleri onunla yaptık ve yaptığımız etkinliklerden zevk aldığını görünce bunu canlı derslerime uyguladım. 

Böylelikle her harfe bir etkinlik yapmaya başladık.  İlk etapta 15-16 öğrencimin katıldığı canlı derse 25-30 öğrencim katılmaya başladı. Etkinliklere başladıktan sonra velilerim de bize daha fazla katkı sağlamaya başladı. 

Harflerde; her harfe bir etkinlik yaptık, görsellerle hikaye anlattık ve parmak kuklalarını kullandık. Matematik dersinde ise; şarkılar söyledik, etkinlikler yaptık ve oyunlarla eğlenceli hale getirdik. Çocuklar derse katılmayı,  etkinlikleri yapmayı dört gözle bekler oldu. Velilerimden çok güzel dönütler gelmeye başladı ve velilerimle ilişkilerimiz olumlu anlamda çok gelişti. Velilerimin ve öğrencilerimin benden daha hevesli ve mutlu olduğunu gördüğümde benim motivasyonum daha da arttı. Harflerimiz bittiğinde sergi yapacak kadar etkinliğimizin olduğunu gördük. 

Biz okul açıldığı zaman sergi yapmayı düşünürken velimden evde pandemi sergisi fikri geldi. Ve evler sergiye döndü. Pandemi sergilerimiz başladığından beri de çocuklar hem mutlu hem daha da hevesli. Bu sürece rağmen üreten, ifade becerisi ve sosyal anlamda gelişen öğrencilerimi tebrik ediyorum.”