Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Erbaş: En büyük zenginliğimiz gençliğimiz

 İstikbalini kendilerine emanet edeceğimiz en değerli hazinelerimizsiniz. Bunu özellikle yüreğimden gelerek söylemek istiyorum. Ülke olarak en büyük zenginliğimiz sizlersiniz” dedi.

Erbaş tarafından Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Mavera Kongre ve Sanat Merkezi’ndeki Bilgiden Bilince Konferansı’nda yaptığı konuşmada, sadece öğrenci olarak bugün anaokulundan üniversiteye kadar 25 milyon öğrenciye sahip olduğumuzu, bunun en büyük zenginliklerimizden birisi olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Erbaş, “Dünyada nüfusu 25 milyonun altında olan 143 ülke var. Birkaç yüz bin nüfuslu ülkeden tutunuz da, Çin gibi 1 buçuk milyar, Hindistan gibi 1 milyarı aşkın nüfuslu ülkeler de var. Yani bizim öğrencilerimiz kadar nüfusu olmayan 143 ülke var. İşte biz gençlerimizi iyi yetiştirirsek, maddi ve manevi donanımlarını sağlarsak bizim için değerli olacak. O açıdan buralardayız, üniversitelerimizde hocalarımızla genç kardeşlerimizle beraber olmak bazı konularımızı müzakere etmek bizim için çok önemli” şeklinde konuştu.

BARIŞ TOPLUMU OLMALIYIZ
Konuşmasında barış içerisinde yaşayan bir toplum kurmamızın gerekliliğine vurgu yapan Prof. Dr. Erbaş sözlerini şöyle sürdürdü: “Nerede yaşıyor, olursak olalım, ırkınız, mezhebiniz, düşünceniz ne olursa olsun bir arada yaşama tecrübesinden istifade ederek, barış içerisinde bir toplum kurmamız gerekiyor. Irkçılığın başımıza açtığı dertleri senelerden beri ortadan kaldırmaya çalıyoruz. Servetimizi, mesaimizi harcıyoruz, insanlar birbirini öldürüyor. 40 Senedir PKK ile mücadele ediyoruz. Etnik ayrıştırma üzerine kurulan bir terör örgütü. Halbuki biz Çanakkale’de, Azerbaycan’da birlikte savaştık. Bakü de şehitlik var. Ülkemizin her ilinden orada şehit ismi var. Yine Çanakkale’ye gittiğiniz zaman görüyorsunuz, sadece bugün bizim ülkemizin sınırları içerisinde olan şehirlerden değil şuanda ülkemizin sınırları dışında kalan şehirlerden de Çanakkale’de isimleri görüyorsunuz. Şehitlikte Halep yazıyor, Şam, Yemen, Bakü, Sofya yazıyor. Balkanlardan, Orta Asya’dan şehitler var. Yemen’e gittiğimiz zaman Yemen’de 200 binin üzerinde Anadolu insanının şehit olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla biz farklı ırklardan, farklı inançlardan, farklı mezheplerden bir arada yaşamanın en güzel örneklerini göstermişiz. Bugün de Anadolu’yu bunun örnek bir şehri olarak göstermenin gayreti içerisindeyiz. Bugün İslam dünyasında ayrıştırıcı hareketlerin bizi ne büyük sıkıntılar içerisine soktuğunu hep birlikte görüyoruz. Tarihten ibret almamız lazım.” 
GEÇMİŞ MEDENİYETİMİZİN ZENGİNLİĞİNDEN İSTİFADE ETMELİYİZ
Büyük çoğunluğu Müslüman olan bir toplumda yaşadığımızı aktaran Prof. Dr. Erbaş konuşmasının devamında şunları söyledi: “Son kitabın müntesibi, son Nebi’nin ümmetiyiz. Müslüman olmayanlar da var. Ama, öyle bir birikimimiz, birlikte yaşama tecrübemiz var ki dünyanın her toplumuna örnek olacak niteliktedir. Cumhuriyetin başlarında bile ülkemizde nüfusun yüzde 30 kadarı gayrimüslimdi. 1924 yılındaki mübadelede Türkiye’deki gayrimüslimlerin başka yerlere, başka ülkelerdeki Müslümanların Türkiye’ye getirilmesi şeklinde bir mübadele olmuştu. İşte o zamana kadar asırlar boyunca inancı, mezhebi, düşüncesi, ideolojisi ne olursa olsun barış içerisinde bu topraklarda millet olarak hepimiz yaşamışız. Milletin unsurları Müslüman ve gayrimüslimler olmuş, birbirleriyle komşuluk yapmışlar, zaman zaman akraba da olmuşlar. Dolayısıyla bu da bizim için en büyük zenginliklerden birisidir. Geçmişimizin, medeniyetimizin bu zenginliğinden de biz istifade etmeliyiz ve bugün işte burada şu salonda farklı düşüncelerden kardeşlerimiz olabilir. Herkes düşüncesine tabi ki sahip çıkacak ve ötekileştirmeden medeni ölçüler içerisinde birbirimizle konuşacağız, birbirimizin düşüncesine saygı göstereceğiz. Bu bizim inancımızın temelinde vardır.”

HERŞEY FAST FOOD OLDU
Hızlı gelişen ve değişen bir dünyada yaşadığımıza dikkat çeken Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür ise şunları söyledi: “O kadar hızlı değişiyor ki, hayatınız çoğu zaman fast food olmuş. Yiyeceğiniz, arkadaşlıklarınız, aşklarınız ve bilginiz de fast food olmuş. Bilgiyi internet üzerinden almaya çalışıyoruz ve böylece sonuçta uçuşup gitmiş. Sizde aynı zamanda bilinç oluşturacak bilgi kökünü sağlam kaynaklardan elde etmeniz gerekiyor. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın sizin bilinç düzeyinizde etki yapması anlamında bu konferansın çok katkılı olacağını düşünüyorum.”

Toplantının sonunda, Rektör Prof. Dr. Ali Gür tarafından Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ve etkinliğe katılan rektörlere hediye takdiminde bulunuldu. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Erbaş da Rektör Gür’e Diyanet Vakfı’na ait bazı kitaplardan hediye etti.