Gaziantep’te menüler, QR kodla müşterilere sunulacak

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin yeni tip Corona Virüs (COVID-19) Salgını sürecinde yeni normalleşme safhasında Gaziantep Gastoronomisi’nin durumunu değerlendirmek ve alınacak tedbirler hakkında bilgi vermek amacıyla basın mensuplarıyla bir araya geldi. Restoranlarda uygulanacak yeni sistem anlatan Başkan Şahin, el temasını azaltmak amacıyla hizmete sokulan karekod menü uygulamasını tanıttı, isteyen her işletmeye Büyükşehir olarak sistem konusunda destek verileceğini söyledi.

Dünya’yı ve Türkiye’yi kısa sürede etkisi altına alan Corona Virüs Salgını’na karşı verilen ulusal mücadelede yeni döneme girildi. Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’de, Mutfak Sanatları Merkezi’nde (Merkez MSM), basın mensuplarıyla “Yeni Normalleşme Süreci”’nde Gaziantep Gastronomisi’nin son durumunu, alınacak tedbirleri ve Dünya’da sektörel değişiklikler ile sağlıklı yemek konularını değerlendirdi. Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarına başladığı “Ağzımızın Tadı Geldi” Kampanyası ile ilgili bilgi veren Başkan Fatma Şahin, sertifika sürecini anlattı. Elle teması engelleyecek olan “Karekod Menü Uygulaması”’nı pilot işletme seçilen Merkez MSM’de basın mensuplarına gösterdi. Şahin isteyen her restorana bu sistemi Büyükşehir Belediyesi olarak kurulacağının bilgisini verdi. 

Öte yandan Corona Virüs sonrası yeni sofra düzeni ve sunum konusunda örnek masayı basın mensuplarına tanıtan Başkan Şahin, GAZİBEL Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Tural anlatımında temsili bir çalışma yapıldı. ULV ışınlarıyla testten geçirilen ve sterilize edilen tabaklar, çatallar ve kaşıklar servis edilerek somutlaştırıldı. Yemek servisi esnasında sosyal mesafeye dikkat edilmesinin yanında hizmet sırasında elle teması en aza indirgemek amaçlandı. Tuzluk ve biberliklerin kaldırıldığı bunun yerine tek kullanımlık ürünler tanıtıldı.

ŞAHİN: BU ŞEHRİN ÇOKLU YÖNÜNÜ ANLATMAMIZ LAZIM

Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin yeni süreçte, yeni başlıkların gastronomi alanında ortaya çıktıklarını belirterek, “Yeni trendlerden biri liderlik. Önceliklerimizi belirlememiz işbirliği yapmamız gerekiyor. Esnafı, pazarcısı, yöneticisiyle birlik gerektiriyor. İnovasyon ve sürdürülebilirlik isteniyor. Bugün kapaklı yemeklerle yemeği servis etmeli, müşterinin el ile dokunulmadığını görmesi gerekiyor. Bu şehrin çoklu yönünü anlatmamız lazım. Standartlar çok hızlı bir şekilde yükseliyor. Turizmde bu hızı yakalamamız bunu başarmamız lazım. Yeni toparlanma sürecine girerken öz güvenimizi yüksek tutacağız. Bunların içerisinde en önemlisi artık “güven”. Güven duymak artık eğitim, standart ve sertifika istiyor. Güven duymak tanınmanızı sağlar. Yeni kampanyamızı “Heryer Fıstık Gibi Herşey Fıstık Gibi Olacak” diyerek başlatıyoruz. Bir eğitim vereceğiz. Gastronomide eğitimlerimizi tabana yayacağız. Sektör çalışanlarının ayaklarına eğitimi biz götüreceğiz kimseyi çağırmayacağız. Oluşturulan ekip restoranları tek tek gezip hijyen eğitimi, servis eğitimi verecek. Gaziantep Valiliği koordinatörlüğünde Büyükşehir Belediyesi olarak odalarla beraber bu işin altından kalkacağız. Gaziantep’in ortak bir aklı var. Her şey elimizde. Eğitim sonrası ise sertifikalandırma. Müşteri restorana girip girmemeyi düşündüğünde bu sertifikayı görünce güven duyacak. Sonrasında denetim sağlayacak. Standartları uyguluyor mu diye denetlenecek. Sonrasında da bunu müşteriye ve Dünya’ya duyuracak kampanya. Bu kampanyayı siz basınla beraber çalışacağız. Masada karekod sistemi var. Cep telefonu ile kodu taratarak hijyenik bir şekilde menüye ulaşılacak. Menünün elden ele dolaşması dönemi bitti. Parmak hijyeni çok önemli. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olarak bu karekod sistemini isteyen herkese sunuyoruz. Bugün burayı iyi göreceğiz. Sizlerin derdi derdim, sıkıntılı günler geçirdiğimizi biliyorum. Gaziantep olarak dayanışarak bu süreci atlatacağız” dedi.

DÜNYA’NIN NEREYE GİTTİĞİNİ GÖREMEZSEK KÜÇÜLÜR, GELDİĞİMİZ NOKTAYA YAZIK OLUR   

Şahin konuşmasında medeniyetin taşıyıcıları olarak üzerimizde çok büyük bir emanet olduğunu vurgulayarak, “Öncelikle hepimiz zamanın ve mekanın şahitleriyiz. Medeniyetimizi geleceğe torunlarımıza taşımak gerekiyor. Emaneti taşımak hepimizin görev alanı. Sofra bizi birleştiriyor. Bu medeniyeti bilmeden buna sahip çıkmak, anlamak çok zor. Topraktan, güneşten, gelen büyük bir lezzet, kültür, medeniyet ve en önemlisi kardeşlik var. Dünya nere gidiyor görmek lazım. Küreselleşen Dünya farklılık farkındalık istiyor, farklı lezzetler arıyor. Bir sofra deyip geçemeyiz. Bugün konuştuğumuz konu direkt şehir ekonomisi. Şehir ekonomisi dediğimiz çok özel bir şey. Bizim alın teri ve akıl terimiz var. Tırnak tırnak kazarak bu şehri, turizmiyle, sanayisiyle gastronomisiyle öne çıkartmamız lazım. Sofra birleştiriyor. Dünya yerel kültürün yükseldiği bir döneme geçiyor. Küreselleşmeyle tek tipleşmeye giden Dünya, farklılık görmek istiyor. Gaziantep’in yerel lezzetlerini öne çıkartan beceriye ihtiyacımız var. Pandemi sürecinde yüzde 80 kapasiteyle büyük bir mesai harcadık. Bunun bir örneğini daha görmedik. Küresel ölçekte bir araştırma yaptırdık neyi ön plana çıkaralım diye insanı ortaya çıktı, beşeri sermaye. Bizim birbirimize çok hızlı açılmamız gazetecisine, yazarına, tüketenine, üretenine sahip çıkmalıyız. Pasta büyüyecek, büyüyünce hepimiz büyürüz. Birçok zorluk yaşadık. Silkinmeli pozitif gündem oluşturmalı. Nasıl yaşadığımızda, neler yaptığımıza bakacağız. Büyük düşüneceğiz, büyük konuşacağız, büyük hedefler koyacağız. Bu şehrin ustasına, şefine, aşçısına ve marka lokantalarına güvendik. Önce iç sonra dış turizme açılacağız. Süreç bittiğinde bütün Amerika’nın seyahat acentalarını şehre getireceğim. Turistler antik kentlere geliyor. 5 antik şehri topraklarımızda barındırıyoruz. Bütün tarih burada. Hiçbir yerde böyle bir zenginlik yok. Bastığımız toprak altın değerinde. İstiklal mücadelesi veren büyük bir mirasın taşıyıcılarıyız. Ama Dünya’ya entegre olmamız gerekiyor. Pandemiden sonra yeni bir dünya kuruluyor. Yeni Dünya’da yeni turizm trendleri var. Bizde hemen buna çalıştık. Birincisi sağlık turizmi. İkincisi kampingler, üçüncüsü karavan turizmi ve dördüncüsü gastronomi turizmi. Gastronomide yükselen değerler neler bunu belirledik. Bir kişiyi bile işsiz bırakamaz dışarda koyamayız. Herkes çalışmak zorunda. Pasta büyümeli. Bu bir hayal değil, bu bir ihtiyaç. Yeni pandemi süreci sonrası gastronomide ‘Dünya nereye gidiyor?’ diyerek sorunun cevabı üzerinden kendimizi dizayn edemiyorsak küçülürüz geldiğimiz noktaya yazık olur” diye konuştu.