Başkan Şahin Vahap Munyar'ın sorularını yanıtladı
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Dünya Gazetesi Genel Koordinatörü ve Yazarı Vahap Munyar ile sosyal medya üzerinden canlı yayınla konuğu oldu. Koronavirüs Salgını Dönemi’nde gelen genelgeler doğrultusunda yapılan maske, dezenfekte, güvenli okul çalışmalarından bahsetti. Dünyanın “Yeşil Ekonomi” yi konuştuğunu belirten Başkan Şahin, Büyükşehir Belediyesi olarak yapılan sıfır atık çalışmaları, yenilenebilir enerjiye yatırımlar, Türkiye Belediyeler Birliği olarak yapılan teşvik edici uygulamalar ve su yönetimi konusunda çarpıcı ifadelerde bulundu.
GÜVENLİ OKUL İÇİN 6 MİLYON LİRA KATARDIK
Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, yaptığı röportajda, salgınla beraber dünyada yeni bir dil konuşulduğunun altını çizerek, “ Küresel büyük bir sorunla ulusal bir mücadele var. Bütün belediyelere büyük bir sorumluluğu var. Görev aldılar, gelirler azaldı, giderler arttı. Dezenfekte ile başladı, maske ihtiyaçları doğdu. Kumaş fabrikaları Gaziantep merkezindeydi. Bugün Cumhurbaşkanımız 140 ülkeye sağlık seti gönderdiyse hepsi 90'lı yıllarda Gaziantep'te kurulan fabrikalardan. Çok hızlı bir şekilde 15 günde 15 milyon maske üreterek evlere dağıttık. ‘Maske bulamıyorum’ , ‘maske olmadığı için kendimi koruyamıyorum’ endişesine karşı bu sosyal belediyeciliğin gereği evlere götürdük. Genelgeler doğrultusunda bize okulları güvenli hale getirme sorumluluğu eklenince çocukların yüz yüze eğitime geçildiğinde sağlıklı ortamda eğitim alması için harekete geçerek Gaziantep Valiliği ile beraber bin 200 okulun Güvenli Okul Sertifika Programı’na aldık. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olarak 6 milyon lira bu işe ayırdık. Dezenfektesinden, sıvı sabununa, çocuklara yıkanabilir maskesine kadar bütün ihtiyaçları giderdik. Okul bahçesinde anne ve çocuklara eğitim verdik. Ödül olarak tablet ilettik” diye konuştu.
3 BÜYÜK İL DENEME YAPARKEN BİZ HES KODUNU ULAŞIM KARTINA ENTEGRE ETTİK
Röportajın devamında Başkan Şahin, akıllı ulaşımın altyapısını 2017’de hazırladıklarını söyleyerek, “Şu anda büyük üç il hala deneme yaparken Sağlık Bakanlığı ile anlaşarak HES Kodu’nu entegre ettik. Gaziantep Kartlar artık hasta veya şüpheliler için uyarıda bulunarak toplu taşımayı kullanmayı engelliyor. Bunu yapmanız için ciddi bir yazılım altyapısı gerekiyordu ve bunu sağlayan ilk belediye biz olduk. Bunu da beşeri sermaye ile yetişmiş insan gücüyle yapabilirsin. BİLİŞİM AŞ kurduk ve başına en akıllı bilgisayar mühendislerini koyduk” dedi.
BİR BELEDİYE OLARAK İLK DEFA BİYOGAZ İŞİNE GİRDİK
Su yönetiminin altın ve petrol kadar önem arz ettiğini aktaran Şahin, “Gelecekte iyi yönetilmezse su savaşları başlayacak. Şu yönetiminde her şehrin ciddi önlem alması gerekiyor. ‘Yeşil Şehirler Huzurlu Nesiller’ dedik. Artık dış dünyadan destek almak ve uyum sağlamak istiyorsanız bu dönemde ‘yeşil ekonomi’ demelisiniz. Bu söylemin içinde yenilenebilir enerji var. Yenilenebilir enerji derken biz toprağı, havayı, suyu korurken kendi enerjimizi güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi ve biyogazı hızlı bir şekilde hayata geçirmemiz gerektiğini gördük. Bir belediye olarak ilk kez biyogaza girdi ve şu anda 3 MW enerji üretiyoruz ve çıkan sıvı gübreyi buradaki park ve bahçelerde gübre ihtiyacını gideriyoruz. Evsel atıklar içinde ayrı bir proje içinde çalışıyoruz. ‘Güvenli Park’ yaptık. Sürekli kameralarla takipte. Bir çocuk düşmüş veya kaybolmuşsa annede çocuğu bulamıyorsa bir saniye içerisinde sorunları görüyorsunuz. Adıyaman Belediyesi bize bu sistemi kurmak için başvurdu. Sistem sayesinde insanlar kendini güvende hissediyor. Elimizde sulanabilir birçok ovamız var ama pompa ile sulandığında maliyet çok yükseliyor. ENERJİ AŞ kuralım, kendi tükettiğimiz enerjiyi kendimiz üretelim ve çiftçinin kullandığı enerjiyi güneş enerjisinden sağlayalım dedik. Kalkınma Ajansı üzerinden fonlayarak güneş enerjisini kullanarak maliyetini aşağı çekeceğiz” ifadelerini kullandı.
KENDİMİ TURİZMDE YÜKSELEN TRENDLERE UYGUN HALE GETİRİRSEN MİLYONLARCA İNSAN GELİYOR
Röportajın devamında Şahin, gastronomiden bahsederek şunları söyledi: “Gaziantep denildiğinde akla gastronomi geliyor. Ama gastronomi topraktan başlıyor. Bir tarım okulu açtık. Tükettiğimiz bütün ürünleri kendimiz üretmeye başladık. 50 dönümlük yerde kadın kooperatifi kurduk. Kadınlarımız traktörün başında sumak, zahter ekiyor. Hepsi de koronasavar. İçinde C ve D vitamini var. Bu ürünleri de paket oluşturup korona hastası evlere geçmiş olsun diyerek dağıtıyoruz. Pandemi ile birlikte Turizm Master Planı yaptık. Yükselen değerler olarak karavan turizmine önem verdik. Kendimi buna uygun hale getirirsen milyonlarca insan buraya geliyor.”